Bunu ona gönderdiğinde... hepimize gururla göstermişti. | Open Subtitles | عندما أرسلت أنت هذا له اطلعنا عليه جميعنا وهو فخور |
Hayır. Bunu ona geçen sene almıştım. Bir kere bile kullandığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا ، لقد اشتريت هذا له العام الماضي أشك أنه قد استخدمه من قبل |
Bunu ona yaptılarsa garanti ederim diğerlerine de yapmışlardır. | Open Subtitles | لو فعلوا هذا له , انا اضمن لك انك ستفعل هذا للاخرين |
Bu onun için çok önemli ağabeysinin gelip oyununu izlemesi istersen bir Cuma okulu asabilirsin. | Open Subtitles | سيعني هذا له الكثير أن يحضر شقيقه ليشاهده يلعب حتى لو كان عليك أن تتغيب عن المدرسة في يوم الجمعة مرة واحدة |
Ve diyorsunuz ki; "Bu o. Bu Martin olmalı." | Open Subtitles | واضاف \"هذا له ، وهذا يجب أن يكون مارتن \". |
İsa'ya hayranlık duyarmış ona aşıkmış ve ona bunu göstermek istemiş. | Open Subtitles | هي كانت معجبة بالمسيح كانت تحبــه و أرادت أن تظهر هذا له |
Bölge savcısı beni arıyor. Bunu ona sen açıklar mısın? Ben açıklayamam da. | Open Subtitles | هل باستطاعتك شرح هذا له لاني لا استطيع |
Bunu ona kendim söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقول هذا له بنفسي |
Bunu ona götürmeyi ve fikrini almayı düşünüyorum. | Open Subtitles | فكرت أن آخذ هذا له كي يخبرنا بمعناه |
Tekrar görürsem Bunu ona söyleyeceğime eminim. | Open Subtitles | سأتاكد من قول هذا له لو رأيته مجدداً |
Bunu ona yapmayacağım. | Open Subtitles | انه يستحقّ افضل , لن اقوم بفعل هذا له |
Bunu ona vermeni istiyorum ama sadece ona, sadece tek kolu olana. | Open Subtitles | أريدك أن تعطي هذا له فقط أعطيها فقط له فقط للرجل الذي بذراع واحدة ترجمة : Ma3dany مركز نسرين |
- Benim için Bunu ona verir misin? | Open Subtitles | - هل ترغب في الحصول على هذا له بالنسبة لي؟ |
İkisi tıpatıp aynı, ama Bu onun ve bu benim. | Open Subtitles | الإثنان متماثلان، لكن هذا له وهذا لي |
Bu onun, şimdi senin; Bu onun, şimdi bunun! | Open Subtitles | هذا له والآن هو لك وهذه لها والآن هي لل |
Bu onun "Summer Night on the River" bestesi. | Open Subtitles | هذا له ليلة صيف على النهر. |
Bu o burna yakışıyor. | Open Subtitles | هذا له تأثير لطيف بذلك. |
Sanırım Bu o. İzninle? | Open Subtitles | وأعتقد أن هذا له. |
Ve ona göre vekâlet ona bunu kanıtlamaktı. | Open Subtitles | وهذه الوثيقة كانت طريقتها لتثبت هذا له ؟ |
Bize göre sen kendini kaybettin ve ona bunu yaptın. | Open Subtitles | حسنا .. نحن نعتقد بأنك أنت الذي فُقدت و قمت بفعل هذا له |
Ona böyle söylediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق بأنها قالت هذا له |
Bunu onun için istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تريد هذا له بشدة , أليس كذلك ؟ |