ويكيبيديا

    "هذا ليس وقت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zamanı değil
        
    • sırası değil
        
    • zaman yok
        
    • vakti değil
        
    • bir zaman değil
        
    • an değil
        
    • vaktimiz yok
        
    Frank, şimdi hayat dersleri verme zamanı değil, tamam mı? Open Subtitles فرانك .. هذا ليس وقت تشرح لنا فيه دروس الحياة
    Zaman duvar inşa etme zamanı değil, zaman duvarları boyama zamanı. TED هذا ليس وقت بناء الجدران، هذا هو وقت البدء في طلاء الجدران.
    Eski günleri anmanın sırası değil. Open Subtitles ولكنك حطمت لي شيري. هذا ليس وقت الغوص في الذكريات.
    Tartışmak için zaman yok. Birleşmeliyiz Open Subtitles هذا ليس وقت الخِلاف ، أليس من المُفترض أن نتجمع سوياً ؟
    Patrick dalga geçmenin vakti değil. Yapılacak çok iş var. Open Subtitles باتريك، هذا ليس وقت الخداع لدي الكثير لأتعامل معه
    Aslında bu benim için iyi bir zaman değil. Çalışmanın ortasındayım. Open Subtitles بصراحة, هذا ليس وقت جيد بالنسبة لى انا بمنتصف بعض الاعمال
    Çocukları almak zorundayım ve telefon için münasip bir an değil. Open Subtitles يجب أن أخرج مع الولد و هذا ليس وقت جيد للتحدث في الهاتف
    Resmimizi çektirecek vaktimiz yok! Open Subtitles هذا ليس وقت صورنا في الصحافة والتبهرج، هذه مسألة حياة وموت
    Oyun oynama zamanı değil. Büyük bir buluşun eşiğindeyiz. Open Subtitles هذا ليس وقت للعب نحن سنقوم بعمل إنجاز كبير
    Politik davranma zamanı değil, sıcak savaş zamanı. Open Subtitles هذا ليس وقت إتخاذ موقف سياسي من طلقات النار أيها المقدام
    - Hiç zamanı değil. Open Subtitles هذا ليس وقت مناسب هل الأمر هام؟ . . أنظر يا أبي، أريد فقط
    Bu zor ve hızlıca karar vermenin zamanı değil. Open Subtitles هذا ليس وقت لفعلها بصعوبة وقرارات سريعة،
    Şimdi paniklemenin zamanı değil. O serserilerin de bekledikleri bu zaten. Open Subtitles هذا ليس وقت للخوف هذا ما يعتمد عليه المنبوذين
    Bu herşeyi sonuçlandırma zamanı değil. Open Subtitles هذا ليس وقت مناسب لتقرير اى شىء.
    Şu anda demokrasinin sırası değil.. Open Subtitles في الوقت الحالي ، هذا ليس وقت الديموقراطية
    Yapma, şimdi baba kız kaynaşmasının sırası değil. Open Subtitles لا, هذا ليس وقت توثيق العلاقة بين الأب و الإبنة
    - Para istemenin sırası değil. - Hiç sırası olmaz zaten. Open Subtitles هذا ليس وقت للسؤال عن المال هو ليس
    Savaşmak için zaman yok. Open Subtitles هذا ليس وقت العراك
    Son istekler için zaman yok. Open Subtitles هذا ليس وقت طلبك الأخير
    Dokunma. Şimdi sığınağın vakti değil. Open Subtitles لا تلمسني، هذا ليس وقت الملاذ الآمن
    Hadi, Bugs. Çamaşırlarla oynama vakti değil Open Subtitles بربكَ يا باغز هذا ليس وقت اللعب بالغسيل
    Hoş değil demiyorum ama şuan uygun bir zaman değil. Open Subtitles إنه ليس بدون سحره و لكن هذا ليس وقت مناسب
    Bu aralar terörist olmak için hiç de uygun bir zaman değil. Open Subtitles هذا ليس وقت طيب الّذي سيكون إرهابي، مانولا.
    Çocukları almak zorundayım ve telefon için münasip bir an değil. Open Subtitles يجب أن أخرج مع الولد و هذا ليس وقت جيد للتحدث في الهاتف
    Daniel, şaka yapacak vaktimiz yok. Mr. Cissé 10 dakika içinde Vélodrome'da olmak zorunda. Open Subtitles دانيال هذا ليس وقت المزاح هذا سى سى ويجب ان يكون فى الملعب بعد 8 دقائق.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد