| bunun senin için önemli olduğunu biliyorum ama - ben o aylık çeke muhtacım. | Open Subtitles | حسناً، أعرف أن هذا مهم لك لكنّي أعتمد على الشيك كلّ شهر. |
| Tatlım, senle evlenmek istememin nedeni bunun senin için önemli olduğunu biliyor olmam. | Open Subtitles | حبيبي ، السبب لرغبتي في الزواج منك هو لأنني أعرف أن هذا مهم لك. |
| Gob bana bu evleri sadece kiralamak istemediğini, onları satmak istediğini söyledi ve bunun senin için önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | جسناً، كما تعرف، (جوب) أخبرني أنكَ تريد البدء في بيع هذه البيوت، وليس إيجارهم وحسب وكنت أعرف أن هذا مهم لك |
| Bu senin için çok önemli değil mi? | Open Subtitles | هذا مهم لك , صحيح؟ أن تصبح مميزاً |
| Bu senin için çok önemli. | Open Subtitles | هذا مهم لك. |