| Geçit'te bulunan bizler için aslında Bu sadece bir başlangıç. | Open Subtitles | في الواقع، بالنسبة لأولئك منا هنافيعبارة، هذا هو مجرد بداية. |
| Çılgınca gelebilir ama bence Bu sadece bir şal değil. | Open Subtitles | قد يبدو هذا جنونيا، لكن أنا لا اعتقد إن هذا هو مجرد شال. |
| Görüyorsun, sen-karşı-o şey, Bu sadece bir saptırma. | Open Subtitles | انظر، الشيء الذي في مقابل الإلكتروني له، هذا هو مجرد تسريب. |
| Bu alt tarafı masum bir randevu. | Open Subtitles | هذا هو مجرد... تاريخ الأبرياء. |
| Yani, onlar başkanın peşinden giderken bizim dikkatimizi dağıtma amaçlı şeyler olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً ، فكل هذا هو مجرد صرف انتباه لنا ليطاردوا الرئيسة؟ |
| Tabii Bu sadece bir tahmin. | Open Subtitles | بطبيعة الحال، هذا هو مجرد التخمين. |
| Belki de Bu sadece bir tesadüftür, ya da başka bir şeydir. | Open Subtitles | ربما هذا هو مجرد مصادفة، أو أي شيء آخر. |
| - Bu sadece bir vızıltıydı. | Open Subtitles | هذا هو مجرد دغدغة. |
| Bu sadece bir varsayım. | Open Subtitles | هذا هو مجرد افتراض. |
| Bu sadece bir deney. | Open Subtitles | هذا هو مجرد تجربة. |
| Bu sadece bir oyun. | Open Subtitles | هذا هو مجرد لعبة. |
| Bu sadece bir BMW. | Open Subtitles | هذا هو مجرد سيارة بي ام دبليو |
| Bu alt tarafı masum bir randevu. | Open Subtitles | هذا هو مجرد ... موعد الأبرياء. |
| Yani, onlar başkanın peşinden giderken bizim dikkatimizi dağıtma amaçlı şeyler olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً ، فكل هذا هو مجرد صرف انتباه لنا ليطاردوا الرئيسة؟ |