| Çürüklerden belli ama duyduğuma göre bu öğlen ufak bir problem olmuş. | Open Subtitles | سمعت أنك تعرضت لبعض المشاكل هذه الظهيرة بدليل كل الكدمات على وجهك |
| bu öğlen, başkanınız kendini havaya uçururken neredeydiniz? | Open Subtitles | أين كنتم هذه الظهيرة عندما كان رئيسكم يفجّر نفسه؟ |
| Onu Bu öğleden sonra buldum. Ya intihar, ya da biri... | Open Subtitles | لقد عثرت عليه هذه الظهيرة إما انه انتحر, او شخص ما |
| Yarın değil, bir yıl sonra değil, Bu öğleden sonra. | Open Subtitles | ليس غداً , ليس العام القادم , بل هذه الظهيرة |
| Bugün öğleden sonra ben ve yanımdakiler başkent'te bulunmayı garanti etmiş olacağız. | Open Subtitles | سوف تضمنين لي الآن بأنه سيكون في مبنى الكابيتول بجانبي, هذه الظهيرة |
| Evet bayan. Bu akşamüstü dışarı çıkıyorlar. | Open Subtitles | نعم يا انسة, انهم سوف يخرجون هذه الظهيرة |
| Bir tanıdığım gelecekti bu akşam üstü. | Open Subtitles | ا ماذا ؟ هناك شخص أعرفها جاءت على متنها هذه الظهيرة, |
| Bu yüzden bu öğlen düzenlediğim "Yeni İlhaklar, Şarap ve Peynir Sergisi" ne konuğum olmanı isterim. | Open Subtitles | وهو السبب انني اريد ان ادعوك بكل سعادة الى معرضي الجديد الخاص بالنبيذ والمشروبات هذه الظهيرة |
| bu öğlen beni sette ziyaret etmelisin. | Open Subtitles | يتعين ان تأتي لزيارتي في الاستديو هذه الظهيرة |
| Daha bu öğlen gözlüksüz hiçbir şey göremiyordun. | Open Subtitles | هذه الظهيرة ، لم تستطع رؤية شئ من دونِ نظاراتكَ |
| Kızla benim bu öğlen randevumuz var. | Open Subtitles | أنا و الفتاة لدينا ميعاد عداء هذه الظهيرة |
| bu öğlen savcı beni sorgulayacak. | Open Subtitles | سيتم استجوابي من مكتب المدعي العام هذه الظهيرة |
| Evet, Bu öğleden sonra beni bilim fuarında bekleyen küçük bir kızım var. | Open Subtitles | نعم , لدى فتاة صغيرة تتوقع حضوري فى معرض العلوم المدرسي هذه الظهيرة |
| Bu güzel, Bu öğleden sonra bir şeyler yapmak zorundayım. | Open Subtitles | لا بأس ، يجب أن أقوم بأمر ما هذه الظهيرة |
| Ben Bay Pauling. Bu öğleden sonra takım elbise için ölçü vermem mümkün mü? | Open Subtitles | هل من الممكن ان تأخذ مقاساتى لعمل بدلة هذه الظهيرة ؟ |
| Sayın Yargıç izin verirseniz, Bu öğleden sonra Eyalet John Waldron'a karşı davasını dikkatinize sunmak istiyorum. | Open Subtitles | اذا تكرمت فضيلتك، اود ان افتتح برعايتك هذه الظهيرة جلسة قضية الولاية ضد جون والدرون |
| Yoksa olay Bu öğleden sonra verdiğin bilgiler mi? | Open Subtitles | او انها المعلومات التى اعطيتها له هذه الظهيرة ؟ |
| İş demişken, seni Bugün öğleden sonra otopsinin başında göreceğim. | Open Subtitles | بمناسبة العمل , أتوقع رؤية التشريح هذه الظهيرة |
| Anne, Bugün öğleden sonra hava denize girecek kadar sıcak olacak. | Open Subtitles | أتعرفين، أعتقد أن اليوم سيكون أشد حراً هذه الظهيرة... لممارسة السباحة. |
| Bu akşamüstü çok güzel görünüyorsun, bunu biliyor muydun? | Open Subtitles | انت تبدين جميلة جدا هذه الظهيرة أتعلمين هذا يا نانسى ؟ |
| - Seni Bu akşamüstü aradım. - Devam et. | Open Subtitles | ـ سأتصل بك في هذه الظهيرة ـ أستمر في ذلك |
| bu akşam ne kadar mutlu olduğumu bilemezsin. | Open Subtitles | انت لا تعلم كم اني سعيدة في هذه الظهيرة |
| Bu akşamüzeri Onur Mahkemesi'ne çıkacak. | Open Subtitles | سوف تمثل امام محكمة الشرف هذه الظهيرة |