Keşke bu anları uzatabilsem. | Open Subtitles | لو أستطيع أن أجعل هذه اللحظات تستمر أكثر. |
Ayrıca yaşlı ve bunamış olduğumda kocamın kendini uluorta rezil ettiği bu anları hatırlamak isteyeceğim. | Open Subtitles | لكن أيضا عندما أصبح عجوز أريد أن أتذكر هذه اللحظات حين جعل زوجي من نفسه أحمق أمام العامه |
Ve Bu anı,yeni geleceğin sevgi ve bağIıIığını... kutlamak için kullanacağız. | Open Subtitles | و نستغل هذه اللحظات لإحتفال بمستقبل جديد من الإلتزام و الحب |
- Mars'ta olmak gibi. - Bu anı hiçbir zaman unutmayacaksın. | Open Subtitles | ـ و كأنني جالسّة في المريخ ـ لن تنسين هذه اللحظات أبداً |
Ancak bu anlar, bu oyun değişiklikleri bir gizem barındırır. | Open Subtitles | , لكن هذه اللحظات و هذه التغيرات في اللعبة تظل لغزاً |
Anahtar kelimeler bu anlarda atik ve düşünceli olmak. | TED | والمفتاح هو أن تكون كل واحدة من هذه اللحظات ذكية ومدروسة. |
Hayatımızın geri kalan bu anlarını, beraberce yaşanası neşe içinde geçirelim. | Open Subtitles | من أجل هذه اللحظات الأخيرة المتبقيةمنحياتنامعاً... أريد الإستمتاع باللحظات! |
böyle anlarda, kendimi düşünüyorum, şuanda nerede olduğum hakkında ailemin hiçbir fikri yok | Open Subtitles | بمثل هذه اللحظات أفكر بداخل نفسي وأقول إن والدي لا يعملون بمكاني الآن |
Çok derin bu tembel anlar,tembel anlart | Open Subtitles | عميق جدا في هذه اللحظات البطيئة اللحظات البطيئة |
Ve bu anları topladım-- Google Streetview'in içindeki fotoğrafları ve de hatıraları, özel olarak. | TED | وأن أجمع هذه اللحظات -- الصور داخل Google Streetview والذكريات, تحديدا. |
Bir de siz bu anları paylaşabilseydiniz. | Open Subtitles | إذا فقط كنت قد شاركتنى هذه اللحظات |
Ben bu anları düşünerek işkence içinde yaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أتعذّب عندما أفكّر فى هذه اللحظات |
Ben bu anları düşünerek işkence içinde yaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أتعذّب عندما أفكّر فى هذه اللحظات |
Yazık ki bu gösteri kısa bir süre içindi bizde Bu anı digital , olarak saklayamayacağız. | Open Subtitles | فقط لو استطعنا ان نسجل هذه اللحظات بشكل رقمي |
Bu anı ve nefesleri toplayıp... evliliklerimize hayat vermeliydik. | Open Subtitles | يجب أن نجمع هذه اللحظات ونفتح في علاقتنا حياة جديدة |
Aile fotoğrafımın Bu anı yakalamasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تتضمن صورتنا العائلية هذه اللحظات |
bu anlar, inanın bana, çok kısa sürüyor. | Open Subtitles | هذه اللحظات.. ثقوا بي غنها لحظاتٌ عابرة. |
bu anlar bizi trajedinin insan hatasından geliştiği yönündeki rahatsız edici bilgiyle baş başa bırakıyor– hatamız, işleri muallakta bırakmak olsa bile. | TED | تتركنا هذه اللحظات أمام المعرفة المزعجة بأن منشأ المأساة ما هو إلا أخطاء إنسانية حتى لو كان غلطنا هو مجرد عدم حسم الأمور العالقة. |
Huzuru bu anlarda yaşamayı seçerek bir hayata son verme yeteneğimi en üst seviyeye getirerek buldum. | Open Subtitles | تصالحت مع نفسي باختياري العيش في هذه اللحظات وبجعل أخذ الحياة أسمى تعبيرًا عن مهارتي |
İnsanların bu anlarda yaptıkları tek şey böyle söylemek. | Open Subtitles | هذا ما يقول الناس دائمًا في هذه اللحظات |
Hayatımızın geri kalan bu anlarını, beraberce yaşanası neşe içinde geçirelim. | Open Subtitles | من أجل هذه اللحظات الأخيرة المتبقيةمنحياتنامعاً... أريد الإستمتاع باللحظات! |
böyle anlarda ne kadar garip davranışlarda bulunuruz. | Open Subtitles | كم من الغريــب تصــرفنا في مثل هذه اللحظات |
Senin etrafında döner, bu tembel anlar | Open Subtitles | يجعلونك أسرع هذه اللحظات البطيئة |