Sadece ot içmek için mi geldik Avrupa'ya? | Open Subtitles | هل قطعنا كل هذه المسافة إلى أوروبا من أجل قطعة حشيش صغيرة ؟ |
Alabama'ya kadar otostop yaparak dönmüş. | Open Subtitles | لقد قطع كل هذه المسافة إلى هنا من ألاباما |
Bütün o yolu alarak Güney Amerika'ya gelip de burada karşınıza çıkan fırsatı değerlendirmediğiniz için. | Open Subtitles | ستتأسفين على مجيئك كل هذه المسافة إلى جنوب أمريكا بدون تورطك في ما واجهته هنا |
Oh, lütfen. Siyasal Bilimler Fakültesinden Buraya kadar tüm yolu gelmişsiniz. | Open Subtitles | لا أرجوكِ لقد أتيتِ كل هذه المسافة إلى قسم العلوم السياسية |
Buraya kadar seni sırf Bulundurma'dan tutuklamaya mı geldiğimizi sanıyorsun aptal serseri? | Open Subtitles | وتظن بأننا قطعنا كل هذه المسافة إلى هنا لنقبض عليك بتهمة الحيازة أيها الحثالة الغبي؟ |
Babamın öfkesini göze alıp Buraya kadar kanoyla geldim ve sadece bunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | قطعتُ كل هذه المسافة إلى هنا على قارب مخاطرة بغضب أبي علي وهذا كل ما لديك لتقولهُ لي ؟ |
Neden seni bana kelepçeleyip bizi ormanın içine kadar sürükleyip getirdiler? | Open Subtitles | لماذا قيّدوني معكِ و جرّوا بنا كلّ هذه المسافة إلى الغابة؟ |
Bazı şeylerin berbat olduğunu görmek için kalkıp Afrika'ya gitmeme gerek yok. | Open Subtitles | أسمع لا ينبغي أن أذهب هذه المسافة إلى أفريقيا لكي أعرف شيء أحدث الفوضى هنا |
Bazı şeylerin berbat olduğunu görmek için kalkıp Afrika'ya gitmeme gerek yok. | Open Subtitles | أسمع لا ينبغي أن أذهب هذه المسافة إلى أفريقيا لكي أعرف شيء أحدث الفوضى هنا |
Bundan emin misiniz, onu ta Bethesda'ya kadar götürmek istediğinize? | Open Subtitles | أأنت واثق من هذا؟ نقلها كل هذه المسافة إلى "بيثيسدا"؟ |
Bu insanları Afrika'ya mı getirteceğiz? | Open Subtitles | سنحضر هؤلاء الأشخاص كل هذه المسافة إلى أفريقيا؟ |
Georgia'ya bu kadar yolu aynı bokun içine düşesin diye gelmedim, Chiron | Open Subtitles | بربك! ذهبت كل هذه المسافة إلى "جورجيا"، وما زلت تعمل نفس العمل الكريه، "شارون"؟ |
Buraya kadar bize bot getirmek için mi geldin? | Open Subtitles | قطعت كل هذه المسافة إلى هنا لتجلب أحذية جديدة لنا؟ |
Komiserim, övgülerinizi sunmak için Buraya kadar gelmenize gerek yoktu. | Open Subtitles | حضرة المشرفة، لم يتوجب عليكِ أن تأتي كل هذه المسافة إلى هنا حتى تثني على عجوز مثلي. |
Buraya bir sorgulama ekibi mi gönderdiler? | Open Subtitles | لقد أحضروا وحدة استجواب كل هذه المسافة إلى هنا |
Cesedi ve silahı alıp ta Buraya kadar getirmiş. | Open Subtitles | حمل الجثّة والسلاح وأتى بهما كلّ هذه المسافة إلى هنا |
Yani Buraya kadar bir narkoleptik kemirgenin lafıyla mı geldik? | Open Subtitles | قطعنا كلّ هذه المسافة إلى هنا اعتماداً على كلمة مِنْ قارضٍ مضطرب؟ |
Ve bana sadece bunu söylemek için bu kadar yolu geldin. | Open Subtitles | لكن مع ذلك قطعت كل هذه المسافة إلى هنا لتخبرني |