| Evet, harika. Ne büyük bir sürpriz. | Open Subtitles | أجل , عظيم , ما هذه المفاجأة الكبيرة. |
| Blair, ne güzel bir sürpriz. | Open Subtitles | بليـر ، ما هذه المفاجأة الجميلة |
| Büyük Sürpriz bu değil, değil mi? | Open Subtitles | -تفضل ليست هذه المفاجأة إذاً؟ |
| Bu sürprizi görmeyi gerçekten istersin. | Open Subtitles | نعم ، أمي ستريدين رؤية هذه المفاجأة حقاً |
| Bu sürprizi benim için siz mi düzenlediniz? | Open Subtitles | هل كنت تجهز هذه المفاجأة لي؟ |
| Bu sürpriz karşısında nutkum tutuldu. | Open Subtitles | هذه المفاجأة السارة سرقت مني الكلمات |
| - Lindsey. Ne güzel bir sürpriz. | Open Subtitles | ليندسي, ما هذه المفاجأة السعيدة |
| Ne hoş bir sürpriz! | Open Subtitles | ما هذه المفاجأة اللطيفة |
| - Bayan Lionette, evden bu kadar uzakta böyle hoş bir vatandaşımızla karşılaşmak ne güzel bir sürpriz. | Open Subtitles | سيدة (ليونووينس) ما هذه المفاجأة المبهجة ملاقاة فاتنة من أهل بلدي |
| Bu ne güzel bir sürpriz. | Open Subtitles | ما هذه المفاجأة الجميلة |
| Bize böyle bir sürpriz yapacağını bilmiyorduk. | Open Subtitles | ما هذه المفاجأة |
| Ne güzel bir sürpriz. | Open Subtitles | ما هذه المفاجأة الجميلة |
| Bu Gloria ile geçirdiğim ilk sevgililer günüm. Bu sürpriz mükemmel olmalı. | Open Subtitles | هذه المفاجأة يجب أن تكون مثالية |
| Aman Tanrım, Bu sürpriz çok hoş! | Open Subtitles | -يا إلهي ، هذه المفاجأة سارة جداً |