Bu artık bir teori değil, komiser, Bu bir gerçek. | Open Subtitles | هذه لم تعد مجرد نظرية بعد الان كابتن هذه حقيقة |
Bu artık bir teori değil, komiser, Bu bir gerçek. | Open Subtitles | هذه لم تعد مجرد نظرية بعد الان كابتن هذه حقيقة |
O zaman bunu fark etmemiştim ama Bu bir başarısızlık örneği değildi. | TED | لم أدرك ذلك حينها، لكن هذه لم تكن سمات الفشل. |
Dinle şimdi, Bu benim fikrim değildi. Babamın fikriydi. | Open Subtitles | إستمعي إلي، هذه لم تكن فكرتي، أنها كانت فكرة والدي |
Bu senin için ilk değil, | Open Subtitles | هذه لم تكن المرة الأولى التي تفعل فيها ذلك. |
Neyse ki bu patentler her yerde mevcut değillerdi. | TED | لحسن الحظ ، براءات الإختراع هذه لم تكن موجودة في كل مكان. |
Açık konuşmam gerekirse Bunlar sayesinde kendini bir şey sanmamasına şaşırdım. | Open Subtitles | تعلمين ، لأكون صريحة أنـا متفـاجئة أن هذه لم تجعله مغرورا |
Bu bir Amazon kadının hiç yorulmadan yolunu bulduğu efsanevi bir manzara değildi. | TED | هذه لم تكن رؤية امرأة أمازونية تشق طريقها بسهولة نحو منظر مذهل. |
Bu bir oyun değil.Bir adam öldürüldü. | Open Subtitles | هذه لم تعد لعبة في احدى الردهات هناك رجل ميت والان تحقيق في جريمة قتل |
Bu bir satıcıdan alınıp, oraya konmuş olamaz. Bu el değmemiş bir şey. Aynen, olduğu gibi mezardan çıkarıldı. | Open Subtitles | هذه لم يتم شراؤها من بائع متجول و تم زرعها هذه العينة تم استخراجها من موضع انتاكو |
Sakın söyleme. Hiç bir şey bulma. Çünkü eğer Bu bir kaza değilse onlar sorumlu değiller demektir. | Open Subtitles | لا تقل هذا، لا تجد أي شيئ لان هذه لم تكن حادثة |
Bu, bir paketi ilk defa kaybedişiniz değil. | Open Subtitles | هذه لم تكن المرة الأولى التي تفقدان فيها طردا. |
Bu bir hırsızlık değildi. | Open Subtitles | ليغطي أثاره؟ هذه لم تكن سرقة على الاطلاق |
Binanın yüksekliği ve nereye düştüğüne bakarsak yardımcısı bir şeyde haklıymış, Bu bir kaza değil. | Open Subtitles | إستنادًا لإرتفاع المبنى ومدى سقوطها إلى الشارع فالبديلة كانت محقة بشأن شيء هذه لم تكن حادثة |
Hayır, Bu bir trajedi değildi. Bu bir suçtu. | Open Subtitles | لا ، هذه لم تكن مأساةً بل كانت جريمة مُرتكبة |
Bu benim fikrim değildi. Beni buraya sen getirdin, şimdi terk edemezsin. | Open Subtitles | هذه لم تكن فكرتى لقد احضرتنى إلى هنا، ولا يمكن أن تتركنى الآن |
evet Bu benim için mükemmel bir gece değildi tamam mı? | Open Subtitles | نعم, حسنا, هذه لم تكن الليلة المثالية لي أيضا, حسنا؟ |
Bu senin anlaşmandı, tamam mı? | Open Subtitles | هذه لم تكن خطتي هذه صفقتك , حسنا |
Bu senin anlaşmandı, tamam mı? | Open Subtitles | هذه لم تكن خطتي هذه صفقتك , حسنا |
Bu tahıllara sindirmekte zorluk yaşıyorlardı, ama tabii ki, bu üretici için bir problem değildi. | TED | ولدى الماشية مشكلة في هضم هذه الحبوب بالطبع، لكن هذه لم تكن مشكلة للمنتجين. |
Ama günümün ana meşgaleleri, Bunlar değildi. | TED | لكن هذه لم تكن شواغلي الرئيسية اليومية. |