| Şimdi milyon dolarlık soru, bu iki hadise arasında fark var mı? | TED | لذا، سؤال المليون دولار، هل هناك أي فرقٍ بين هذين الحدثين هنا؟ |
| Fikrinizi değiştirmenizi sağlamak için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء يمكنني عمله ليجعلك تغير رأيك ؟ |
| Bankanın içine girdiğimde içeride hiçbir şey yoktu. - Para mara yoktu. | Open Subtitles | ذهبت لداخل المصرف ولم يكن هناك أي شيء، لا مال لا شيء |
| Hem de hiçbir delil bırakmadan. Tıpkı senin dediğin gibi. | Open Subtitles | ولن يكون هناك أي دليل على ذلك، كما قلت تماماً. |
| Eğer sizin için yapabileceğim herhangi bir şey olursa, yalnızca haberim olsun | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء يمكنني القيام به من اجلك فقط أعلمني |
| Komiser, size yardım edebileceğim bir şey varsa, lütfen çekinmeyin, beni arayın. | Open Subtitles | ملازم لو أن هناك أي مساعدة أستطيع تقديمها لا تتردد بالاتصال بي |
| - Çevir sesi var. - Bakalım yiyecek bir şey var mı? | Open Subtitles | ـ توجد حرارة ـ لنرى ما إذا كان هناك أي شيء للأكل |
| Bayanlar ve baylar, cevap verebileceğim bir sorunuz var mı? | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة، هل هناك أي أسئلة بالإمكان أن أجيبها؟ |
| Floransa trenine birinci sınıf konpartman için bilet var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي غرفة درجة أولى في القطار المتوجه لفلورنسا؟ |
| - Ne? bir şey mi oldu? - Hayır, hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | هل حدث شيىء ما, كلا من قال أن هناك أي شيء حدث |
| Hadi dans edelim. Bence hiçbir şey işe engel değildir. | Open Subtitles | لنرقص لا أظن أن هناك أي عقبات في وجه العمل |
| Ama yine de hiçbir kınama ve müdahele planı yok. | Open Subtitles | حتى الأن لم تكن هناك أي انسحابات لا خطط للتدخل |
| Şiddete başvurmanın mazur kılacağı herhangi bir durum olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هناك أي ضرف من الضروف .يستدعي الضرب |
| Porter'ın patronu herhangi bir kayıp var mı diye istihbarat denetlemesi yapıyor. | Open Subtitles | رفاق بورتر يراجعون المخابرات لتحديد إن كان هناك أي أداة حساسة مفقودة |
| Sence bu sene bizi gitmekten kurtaracak herhangi bir yol var mı? | Open Subtitles | هل تعتقدِ ان هناك أي طريقه نستطيع الا نذهب هناك هذه السنه؟ |
| Komiserim, yapabileceğiniz bir şey varsa durmayın yapın, neredeyse bulun onu. | Open Subtitles | ملازم إن كان هناك أي شيء افعله .. اخرج واعثر عليه |
| Neyse, seni neşelendirmek için yapabileceğimiz bir şey varsa söyle Niles. | Open Subtitles | بأي حال إن كان هناك أي شيء يبهجك ؟ فقط أخبرنا |
| - Ben de yapabileceği bir şey varsa... - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | إذاً لو كان هناك أي شيء يمكنني أن أفعله شكراً لك |
| Bu yüzden bir yardımcı avukat atıyorum. Gönüllü olan var mı? | Open Subtitles | لذا فسأعين مساعد استشاري هل هناك أي متطوعين؟ |
| Şekerleme saatim sırasında yardımcı olabileceğim başka bir şey var mı? Hayır. | Open Subtitles | هل هناك أي شيء آخر يمكنني أن اساعدك به في وقت قيلولتي |
| Bu gerçeklerden kaçmak ya da görmemek gibi bir şansım yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك أي طريقة لإخفاء تلك الحقيقة أو التعامي عنها |
| Memphis'e geldik ve Memphis'te konser falan yok. | Open Subtitles | أضطررنا للذهاب للمفيس ولم تكن هناك أي حفلة. |
| Ve orada bir başkasının... ..yani senden başkasının bulunduğuna dair... ..bir kanıt bulamadık; | Open Subtitles | وليس هناك أي دليل على الإطلاق ان شخصا آخر كان هناك في الداخل |
| Doğanın renkleri çok güzelmiş ve etrafta hiç ses yokmuş. | Open Subtitles | ألوان الطبيعة كانت جميلة جدا ولم يكن هناك أي صوت |
| S-H yayi klavyenin, diyebiliriz ki, zarar gormus... ...bir parcasinin ortasindadir. ve bitisiginde baska notalar yoktur, hicbir sey ona yakin degildir. | TED | تمدد الكبريتيد موجود في وسط جزء من لوحة المفاتيح والتي، لنقل، تم تخريبها، وليس هناك أي نوتات قريبة، لا شيء قريب منها. |