Ne? Peşine sadece bir araba ile takılırsan olacağı bu. | Open Subtitles | هذا ما يحدث عندما يكون هناك سيارة واحدة في المراقبة |
Çünkü bu sabah evden ayrıldığımda yolun bitiminde bir araba vardı. | Open Subtitles | لأنني حين غادرت المنزِل هذا الصباح كان هناك سيارة بنهاية الطريق |
Philip Amca, yolda polislerle dolu bir araba vardı. | Open Subtitles | العم فيليب، كان هناك سيارة مليئون بالمخبرين أسفل الطريق. |
Evet. Yolun karşısında bir de araba var. İçinde oturuyorlar. | Open Subtitles | لست أدري، هناك سيارة تقف عند الجانب الآخر من الشارع |
Pencereden kaçabiliriz. Aşağıda bir araba var. | Open Subtitles | يمكننا الهروب من النافذة هناك سيارة بالإسفل |
Dışarıda bir polis arabası var. İçindekilerin suratı gözüküyor mu? | Open Subtitles | هناك سيارة شرطة بالخارج أترين وجه الرجل الذى بدخلها ؟ |
Görüş alanımızın kuzeydoğusunda park halinde büyük bir araç var. | Open Subtitles | هناك سيارة كبيرة متوقفة فى الشمال الغربى من هذا المحيط |
Aşağıda küçük, iki kişilik bir araba vardı. | Open Subtitles | أمام البوابة كانت هناك سيارة صغيرة بمقعدين |
Ön tarafta bir araba, aşağıda başka bir araba vardı. Ben arkadaydım. | Open Subtitles | كانت هناك سيارة بالأمام، وأخرى بالأسفل، أنا كنت بالخلف. |
Yemek saatinde kabinime gittigimde agaçlarin arasinda spor bir araba park ediliydi. | Open Subtitles | عندما ذهبت إلى حجرتي فيوقتالعشاء، كان هناك سيارة كوبيه متوقفة على جنبات طريق الغابة |
bir araba geldi, 10 litre normal benzin sattım. | Open Subtitles | هناك سيارة توقفت وبعت لها 10 لتر من الوقود العادي. |
Bekleyen bir araba ve uçak olacak. | Open Subtitles | وستكون هناك سيارة في الانتظار للحاق بالطائرة |
Bizi izleyen bir araba var, ondan kurtulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | هناك سيارة تقوم باللحاق بنا .و أنا أحاول أن أضيعها |
Memur bey, aşağıda, yolun tam ortasında park edilmiş bir araba var. | Open Subtitles | سيدي الضابط هناك سيارة هناك مركونة في الطريق |
Dışarda Dolly Parton ve Burt Reynolds'u bekleyen bir araba var. | Open Subtitles | هناك سيارة خارج الإنتظار لدولْي بارتون وبورت رينولدز. |
Kes şunu! Tanrı aşkına, arkamızda bir araba var! | Open Subtitles | توقفي عن هذا بحث المسيح هناك سيارة خلفنا |
Köşede polis arabası var. Direk oraya git, Mary'de orada. Fırla. | Open Subtitles | هناك سيارة شرطة بالزاوية و "ماري" هناك أيضا توجه لها مباشرة |
Michael, önümüzde bir araç var, ve yanlış şeritte ilerliyorsun. | Open Subtitles | مايكل ، هناك سيارة قادمة فى الاتجاه المعاكس و أنت في الجانب الخطأ |
Benim de içimde kibrit kutusu arabası vardı. | Open Subtitles | وكان هناك سيارة صغيرة في داخلي. |
Seni havaalanına götürecek araba dışarıda. | Open Subtitles | هناك سيارة بانتظارك لتنقلك الى المطار |
Atladıkları yerin civarında bir arabanın çalındığını duyduk. Bu doğru mu? | Open Subtitles | سمعنا أن هناك سيارة مسروقة، من الحيّ الذي قفزوا فيه، أذلك صحيح؟ |