Alnı noktalı bir bayan var mı evinde? | Open Subtitles | إذن هل هناك سيدة في المنزل لها نقطة في جبينها؟ |
Baba, galiba avluda bir bayan var. | Open Subtitles | أبي, أعتقد أن هناك سيدة في الفناء |
Mahkemede bir bayan var. | Open Subtitles | هناك سيدة في المحكمة |
Büyükanne, tahtayı kullanmana gerek yok kasabada hayaletlerle konuşabilen bir kadın var. | Open Subtitles | جدتي، ليس عليك أن تستخدمي اللوحة بعد الآن هناك سيدة في المدينة تستطيع أن تتحدث للأشباح |
Erkekler tuvaletinde bir bayan vardı, yemin ederim! | Open Subtitles | كان هناك سيدة في حمام الرجال اقسم لك سيدة جميلة كانت في الحمام الذي بجانبي |
Kalede bir bayan var | Open Subtitles | هناك سيدة في القلعة |
Sen doktor değilsinki. 1968 de bunu yaşamış bir kadın var. | Open Subtitles | أنت لست بطبيب كانت هناك سيدة في عام 1968 |
Aklında olsun, müzede güve ve diğer kanatlılardan sorumlu bir kadın var. | Open Subtitles | لعلمك الخاص ... هناك سيدة في المتحف ... أمينة الحشرات و... ... تلك الأشياء المجنحة ... |
Sol tarafınızda bir kadın var. | Open Subtitles | نعم، هناك سيدة في الجهه اليسرى وراءكِ، |
Orada, genç bir bayan vardı. | Open Subtitles | هناك سيدة في مقتبل العمر ظهرت في حينها |
Colorado'da bir bayan vardı şimdi birkaç yıl oluyor. | Open Subtitles | والآن، كان هناك سيدة في (كولورادو) كان منذ بضعة سنوات |