bir duruşma olacaksa da oraya çıkıp, jüriye, masum olmadığımı söylemek istiyorum. | Open Subtitles | وإذا كانت هناك محاكمة سأقف على منصة الشهود وأخبر هيئة المحلفين بأنّي برئ |
Oğlum için bir duruşma gerçekleşecek. | Open Subtitles | سيكون هناك محاكمة لإبني، وكما يُمليه العُرف، |
Yani bir mahkeme olacak mı? | Open Subtitles | هل تعنى أن تقول بأن هناك محاكمة عسكرية ؟ |
Sana avukat olduğumu söylemiştim. Ve onlarda bir mahkeme olmayacağını görünce bunları bana verdiler. | Open Subtitles | لقد قلت لهم أني محاميك وأعطوها لي عندما رأوا بأنه لن يكون هناك محاكمة |
Karıştığım kavganın mahkemesi gazetelerdeydi. | Open Subtitles | الشجار الذي قمت به كان هناك محاكمة لقد نُشرت في الصحف |
Ben masumum eğer mahkeme olursa şahitlik etmek ve ve jüriye masum olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | وإذا كانت هناك محاكمة سأقف على منصة الشهود وأخبر هيئة المحلفين بأنّي برئ |
Eğer bunu doğru şekilde yaparsam duruşma falan olmayacak. | Open Subtitles | إذا توليت الأمر صحيحاً, فلن يكون هناك محاكمة. |
duruşma olacak ve... | Open Subtitles | لا يوجد لدينا ما نناقشه، ستكون هناك محاكمة و... |
Bu ön duruşmanın amacı bir duruşma olup olmayacağını belirlemek Bay Denver. | Open Subtitles | هدف هذا الاستماع لتقرير إن كانت ستكون هناك محاكمة حتى، سيد (دينفر). |
Bu ön duruşmanın amacı bir duruşma olup olmayacağını belirlemek Bay Denver. | Open Subtitles | هدف هذا الاستماع لتقرير إن كانت ستكون هناك محاكمة حتى، سيد (دينفر). |
Bir soruşturma ve bir duruşma oldu. | Open Subtitles | هناك تحقيق ثم هناك محاكمة |
Böylece ortada bir duruşma da olmazdı. | Open Subtitles | ولم ليكن هناك محاكمة |
bir duruşma yapılacak. | Open Subtitles | ستكون هناك محاكمة |
Peki, aynen söylediğin gibi... bir mahkeme olmayacak. | Open Subtitles | حسنا وكما قلت أنت لن يكن هناك محاكمة |
bir mahkeme oldu. | Open Subtitles | كان هناك محاكمة |
Ama bir mahkeme olmalı. | Open Subtitles | . لابد أن يكون هناك محاكمة . |
Borçlarının tazminine yönelik sözleşme imzalandıktan sonra mahkemesi görülecek. | Open Subtitles | بعد أن يتم طلب إعادة الدفع ويتم تسجيل تخلفه ويتم القسم على المذكرة ستكون هناك محاكمة |
Hitler'in şehri Nürnberg'deki, savaş suçları mahkemesi. | Open Subtitles | كانت هناك محاكمة لجرائم الحرب فى (نورمبرج)، المدينة التى شهدت صعود (هتلر) |
Eğer mahkeme olursa savaşma şansım olur. | Open Subtitles | لو كانت هناك محاكمة اذا لا تزال لدي فرصة لاحارب |
Hayır, duruşma falan olmayacak. Çünkü ben kimseyi öldürmedim. | Open Subtitles | لا، لن تكون هناك محاكمة لأنني لم أقتل الرجل |
Ve 2 hafta içinde bir ön duruşma olacak. | Open Subtitles | وستكون هناك محاكمة في غضون اسبوعين |