daha çok insanın canı yansa ya da ölse bile. | Open Subtitles | حتى لو كان هناك مزيد من الناس مصابين أو موتى |
Sadece bizim adaya daha dünyaya daha var hepsi bu kanıtı. | Open Subtitles | إن ذلك يدل على أن هناك مزيد من العالم غير جزيرتنا |
Koş ve diğerlerine Artık ateş etmemelerini söyle. | Open Subtitles | اركض وأخبر الآخرين ، لن يكون هناك مزيد من إطلاق النار |
Ellerimi boynunda kenetlediğimde Will Zachary bana şöyle dedi: " Artık kimse ölmesin. | Open Subtitles | مددت يدي على حلقها وقال لي ويل زاكاري لن يكون هناك مزيد من القتل |
Birisi bana çok konuştuğumu söylemişti. Artık laf yok. | Open Subtitles | أخبرني أحدهم ذات مرة إنني أتحدث كثيراً لن يكون هناك مزيد من الكلمات |
Sorayım da sonra sorun çıkmasın, bilmem gereken başka kurallar var mı? | Open Subtitles | فقط لنكن واضحين, هل هناك مزيد من تلك القواعد التي علي أن أعيها؟ |
Söyleneni yapın böylece fazla şiddete gerek kalmayacak. | Open Subtitles | افعلوا ما تسمعونه .ولن يكون هناك مزيد من العنف |
Yani bu adamları yakalayabilecek birileri varsa daha çok kan akmadan onları yakalayabilecek birileri varsa bunun ben ve ortağım olacağına sizi temin ederim. | Open Subtitles | انا أؤكد لكم ان كان هنالك احد قادر على امساك هؤلاء الرجال يمسكهم قبل ان يكون هناك مزيد من سفك الدماء سيكون انا وشريكي |
Lütfen Bay Sears, gelecekte daha dikkatli olmazsanız bir geleceğiniz olmayacak. | Open Subtitles | ارجوك سيد سيرز, لو لم تصبح حريصا فى المستقبل فلن يكون هناك مزيد من المستقبل |
Herkes yapsa, sınıf atlayıp, dövülürler. Biraz daha kahve? | Open Subtitles | وإذا كل سخص فعل ، سيتحركون درجة للأعلى هل هناك مزيد من القهوة ؟ |
Amerikalılar'a teslim olmayacağız, konu kapanmıştır. Böyle bir şeyi bir daha söylersen... seni odana kilitletirim. | Open Subtitles | لن يكون هناك مزيد من الحديث عن الاستسلام للأمريكيّين |
Bir daha Amerikalılara teslim olmakla ilgili bir konuşma olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك مزيد من الحديث عن الاستسلام للأمريكيّين |
Birisi bana çok konuştuğumu söylemişti. Artık laf yok. | Open Subtitles | أخبرني أحدهم ذات مرة إنني أتحدث كثيراً لن يكون هناك مزيد من الكلمات |
Konuyu açar açmaz... saldırmalısın, çünkü Artık taciz vakamız da yok. | Open Subtitles | عندما يتكلم... أنت مهاجمة كان هناك مزيد من المضايقات. يجب على |
Ya zamanın yok dersem? | Open Subtitles | ماذا لو أنّ قُلتُ ليس هناك مزيد من الوقتِ؟ |
Benzini var mı acaba? Bakalım, bakalım. | Open Subtitles | لنرى إذا كان ليس هناك مزيد من الغاز |
Peki, cihazla ilgili bir şeyler var mı? | Open Subtitles | هل هناك مزيد من المُعطيات حول الجِهاز؟ |
daha çikolata parçalı kek var mı? | Open Subtitles | هل هناك مزيد من كعك الشوكولاتة؟ |
'Cehennemde daha fazla oda kalmadığında, 'ölüm 'dünyaya doğru yürüyecek.' | Open Subtitles | عندما لايكون هناك مزيد' من الغرف في الجحيم، الموتى ' .سيمشّون |