ويكيبيديا

    "هو إيجاد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bulmak
        
    • bulup
        
    • bulmaktır
        
    Amacım bizi kurtarmaya yardım edecek bu yaşamdan yeni teknolojiyi bulmak. TED هدفي هو إيجاد تكنولوجيا جديدة من هذه الحياة، تساعد على انقاذنا.
    Bence buradaki işimiz, sizin birbirinizle açık olarak davranacağınız bir yol bulmak. Open Subtitles أظن أن هدفنا هنا هو إيجاد طريقة لكما لتصبحا صريحَين مع بعضكما
    Yani yapmamız gereken tek şey o paraya ulaşmanın yasal bir yolunu bulmak. Open Subtitles إذن كل ما نحتاج لفعله هو إيجاد طريقة قانونية للحصول على ذلك المال
    Gider gitmez ilk işim güzel bir kız bulup evlenmek olacak. Open Subtitles أول شئ سأفعله عندما أعود للبيت هو إيجاد امرأة جميلة أتزوجها
    Geri çekilmelerin amacı, ...kaynaklarını düzenlemek için doğru yeri bulup direnmektir. Open Subtitles الهدف من الأنسحاب هو.. إيجاد المكان الصحيح لتعبئة مواردك وأتخاذ موقفاً.
    Teorik olarak, hiçbir şeyi unutmazsın. Tek yapman gereken, oraya gidecek yolu bulmaktır. Open Subtitles نظرياً، أنتِ لم تنسي شيئاً أبداً كل ماعليك فعله هو إيجاد طريقك إليها
    McPherson'da yapmaya çalıştığımız şey krizde olan bu topluluğu destekleme yolları bulmaktır. TED وما نحاول القيام به في ماكفرسون هو إيجاد طرق لدفع هذا المجتمع للخروج من الأزمة.
    Şimdi tek yapmamız gereken, o ağaçların yakınlarında yeni ilaçlanmış bir ev bulmak. Open Subtitles والآن كلّ ما علينا فعله هو إيجاد منزل طُهّر مؤخراً قرب تلك الأشجار.
    Ve Avustralyalı ya da Kanadalı bir çare bulmak üzere değildik, ama bir çare bulmak üzereydik. TED ولم نكن نسعى للحصول على علاج أسترالي أو علاج كندي ، همنا هو إيجاد علاج
    Yapmak istediğim şey, Afika'nın yaptığının aynısını yapan başka ülkeler bulmak, yani 1800 yıl boyunca yerinde saydıktan sonra bir anda gürlemek, aniden aşırı yükselmek. TED ما أود فعله هو إيجاد دول فعلت مثل ما فعلته أفريقيا وذلك يعني القفز من 1800 سنة من لا شيء إلى لمس الأعالي فجأةً
    ve yapmamız gereken, paylaşmayı güvenli ve kolay anlaşılır hale getiren bir mülkiyet sistemi bulmak, TED وما ينبغي علينا فعله هو إيجاد منصة ملكية فكرية تجعل التقاسم آمناً، وتجعله مفهوم بصورة سهلة،
    Görülen o ki deniz biyolojisi bunu çözmüş. Yani yapmamız gereken şey, bunu kendimiz için kopyalamanın yolunu bulmak. TED فمن الواضح، أن الحياة البحرية قد حلت ذلك، لذلك ما نحتاج إليه هو إيجاد طرق لنقلد ذلك بأنفسنا.
    Dolayısıyla amaç, sadece iki olasılığa götüren önceki soruların cevaplarını bulmak. TED هدفنا، الأن هو إيجاد الإجابة عن الأسئلة السابقة. التي تؤدي لاحتمالين فقط.
    İşim bu verileri bulup halkla paylaşmaktır. TED عملي هو إيجاد مجموعات البيانات تلك ومشاركتها مع العامة.
    O ışını çalıştıracağız ve iş işten geçmeden Buffy'i bulup onu yeniden görünür hale getireceğiz. Open Subtitles وأول شيئ سنفعله هو إيجاد بافي وجعلها مرئية قبل أن يفوت الأوان
    Tek yaptığım gene sahip birini bulup, cihazı çalıştırmasını sağlamaktı. Open Subtitles كل ما كان عليّ فعله، هو إيجاد شخص لديه الجين وحمله على تشغيل الجهاز
    Yani bizim tek umudumuz kızı bulup, 5 milyon dolarımız olmadığı anlaşılmadan Kızı kurtarmak. Open Subtitles لذا أملنا الوحيد هو إيجاد داون قبل أن يكتشفوا بأننا لا نملك 5 ملايين دولار
    Evet çocuklar, doğru şarkıyı bulup deneme yaparsak... Open Subtitles إذاً يا رفاق كل ما سنقوم بِفعله هو إيجاد الأغنية المناسبة, ونتدرب
    Belki de ihtiyaç duyduğumuz şey, daha çok kendi aramızda konuştuğumuz, aynı sıcak güneşi paylaştığımız, birbirimize yakın olabileceğimiz bir yol bulmaktır. TED ربما ما نحتاجه بدلاً من ذلك هو إيجاد طريقة لنكون على مقربة، ونتحدث غالبًا فيما بيننا، ولكن الجميع يشاركون نفس الشمس الدافئة.
    Umurumda değil. Önemli olan tek şey gece uyumanın bir yolunu bulmaktır. Open Subtitles "لا أهتم، كل ما يهم هو إيجاد طريقة كي تنام في الليل"
    Bu haydutları durdurmak için tek yapmamız gereken onlardan önce ikinci yüzüğü bulmaktır. Open Subtitles لإيقاف هؤلاء الأوغاد، كل ما علينا فعله أولاً هو إيجاد الخاتم الثاني.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد