| Ben de bunu kastediyorum. Neyin gerçek olduğunu gerçekten bilmek istemişimdir. | Open Subtitles | هذا هو بيت القصيد بدأت أعرف ما هو الحقيقي |
| Hangisinin gerçek olduğunu söyle ve sonra belki başka şeyler hakkında konuşabiliriz. | Open Subtitles | وتخبرينني أيهم هو الحقيقي عندها ، ربما يكون هناك ما يمكن أن نتكلم عنه |
| Sahte olduğunu göstermezsen gerçek olduğunu sanırlar. | Open Subtitles | بدون جعله يظهر الذي استخدمته للتو هو الحقيقي |
| Bazen kalbini kırar ama o şansı kaçırmak istemezsin çünkü gerçek olan odur. | Open Subtitles | أحيانًا يفطر قلبَ الحبيب، لكن يتحتّم عليه أن يخاطر لأن ذلك هو الحقيقي. |
| Umarım bu gerçek olandır, çünkü koridorda beş sent buldum. | Open Subtitles | يجب عليك أن أقول بأني أتمنى أن يكون هذا هو الحقيقي لأني وجدت قرشاً في الرواق |
| Doğru olan bu. | Open Subtitles | وذلك هو الحقيقي |
| Avery, benim yaşadığım ufak sorun neyin gerçek olduğunu bilmemem. | Open Subtitles | المشكلة البسيطة الصغيرة التي لدي هي بانني لا اعلم ما هو الحقيقي |
| Ancak şu sıralar Mösyö Rolf havaalanında ve kendi cebindeki elmasın gerçek olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | "على أي حال فإن السيد " غريغوري رولف ينتظر في المطار معتقداً أن الحجر المزيف في جيبه هو الحقيقي |
| Artık neyin gerçek olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لم اعد اعرف ما هو الحقيقي بعد الآن |
| Neyin gerçek olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أخبرك ما هو الحقيقي |
| Neyin Hayal Neyin gerçek olduğunu Bilmiyorum.. | Open Subtitles | انا لا اعرف ما هو الحقيقي وما هو الحلم |
| Ve artık neyin gerçek olduğunu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | و الآن لا أستطيع أن أعلم ما هو الحقيقي بعد الآن... |
| Neyin gerçek olduğunu bile bilemiyorum artık... | Open Subtitles | لا أعرف حتى ما هو الحقيقي بعد الآن |
| Artık neyin gerçek olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لم أعد اعرف ما هو الحقيقي. |
| Neyin gerçek olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ما هو الحقيقي |
| Tanrı ölüdür, gerçek olan burada gördüklerindir. | Open Subtitles | هذا هو الحقيقي. هذا، هنا. |
| Öyleyse gerçek olan nedir? | Open Subtitles | أذن ما هو الحقيقي? |
| iste, gerçek olan bu. Hissediyorum. | Open Subtitles | أترين, هذا هو الحقيقي. |
| Umarım bu gerçek olandır, çünkü koridorda beş sent buldum. | Open Subtitles | يجب عليك أن أقول بأني أتمنى أن يكون هذا هو الحقيقي لأني وجدت قرشاً في الرواق |
| Doğru olan bu. | Open Subtitles | وذلك هو الحقيقي |
| Neyin gerçek, neyin yalan olduğunu merak ediyorsanız s.ktiredin, çünkü sizi hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | إن كنت تتساءل ما هو الحقيقي و ما هو غير الحقيقي فيمكنك أن تذهب للجحيم فهذا ليس شأنك |