Onun yaptığı entrika ve aldatmacaydı. Bu yaptığımda onun tam tersi. | Open Subtitles | ما فعلَته كان تآمرًا وخداعًا وما أفعله الآن هو العكس تمامًا |
O tür bir etkileşimi taklit edemezsiniz, bu da bizim operada insanlardan istediğimizin tam tersi. | TED | لا تستطيعون تزييف ذلك النوع من التعامل، وهذا هو العكس تمامًا مما نطلبه من الناس للقيام به في عروض الأوبرا. |
tam tersi oldu: Daha büyük görünmesini sağladı, sözlüğün metni üzerinde sanki bir büyüteç varmış gibi. | TED | ولكن ما حصل هو العكس أصبحت مكبَّرة مثلما تكبر العدسة كلمات القاموس |
Bana sorsan da tam tersi. | Open Subtitles | وأنقذت عائلتي بالكامل في الحقيقة, أعتقد أن ما حدث هو العكس |
Tabii, Neal'la alakalı olan her şey de bunun tam tersi. | Open Subtitles | نعم، وأي شيء نيل لة صلة فية هو العكس تماما. |
Beni daha çok tanısaydınız aslında yapmam gerekenin bunun tam tersi olduğunu bilirdiniz. | Open Subtitles | ربما اذا كنتي تعرفيني اكثر من يوم لكنتي تعرفين ان هذا هو العكس تماما مما علي فعله |
Profilimizde şüphelinin insan içinde uysal ve fahişeler arasında baskın olabileceğini söylemiştik ama McIntyre tam tersi. | Open Subtitles | لقد وصفنا الجاني على أنه سيكون خاضعا علنا و مسيطرا أمام المومسات و ماكنتاير هو العكس تماما |
Aikido, babamı öldüren adamların yaptıkları şeyin tam tersi. | Open Subtitles | أيكيدو هو العكس تماما مِن الرجل الذين قتل والدي |
Ve bence tam tersi doğru. | TED | وأنا أعتقد أن الصواب هو العكس تماماً. |
Siz antibiyotiklerin temiz sudan daha fazla etki yaptığını düşünüyorsunuzdur, ama gerçek tam tersi. | TED | ربما تعتقدون ان المضادات الحيوية أحدثت فرقا أكثر من المياه النظيفة ، و لكن حقيقة ما حدث هو العكس . |
Sizi temin ederim ki durum tam tersi. | Open Subtitles | أستطيع أن أؤكد لكم، ما يحدث هو العكس. |
Ama aslında tam tersi geçerli. | TED | والحاصل هو العكس. |
Ama bu sosyal konuların içine daha derin daldıkça, birbiri ardına, bazı durumlarda şahsen, bazen içinde bulunduğum kâr amacı gütmeyen organizayonlar aracılığıyla bu sorunlara değinmeye çalıştıkça, bunun tam tersi olduğu gerçeği ile karşılaştım. | TED | لكن , كلما خضت أكثر عمقاً في كل هذه القضايا الإجتماعية الواحدة تلو الأخرى في الحقيقة , كلما حاولت أن أدونها بنفسي , شخصياً, في القليل من القضايا خلال المؤسسات الغير ربحية التي انضميت لها كلما وجدت في الحقيقة ان الواقع هو العكس |
Ama tam tersi oldu. | TED | ولكن ما حدث هو العكس. |
tam tersi gibi görünüyor. Ne saçmalıyorsunuz siz? | Open Subtitles | ولكن ما يبدو هو العكس - توقف - |
Cevap tam tersi tabi ki. | Open Subtitles | الجواب هو العكس |
Ama aslında tam tersi. | Open Subtitles | لكن هذا هو العكس. |
aslında bunun tam tersi. | Open Subtitles | هو العكس تماماً |
Halbuki tam tersi. | Open Subtitles | ذلك هو العكس. |
Şimdi tam tersi oldu. | Open Subtitles | الآن هو العكس. |