Dolayısıyla yapabildiğimiz tek şey çok benzeştiklerini düşündüğümüz şeylere bakmak. | Open Subtitles | هو النظر للأشياء التي نظّن أنها مشابهة لما كانت عليه، |
Önceleri, tek yapmam gereken camdan bakmak gerçek bir arkadaş görmekti ben ve ailem için her şeyi yapacak birini, ama şimdi hepsi gitti. | Open Subtitles | من قبل كان كل ما علي فعله هو النظر عبر النافذة و سارى صديقة حقيقية انسانة ستفعل اي شيء لأجلي او لعائلتي لكن الآن |
Günümü mahvedecek tek şey suratına bir saniye daha bakmak olacak. | Open Subtitles | لأن الشيء الوحيد الذي سيفسد يومي هو النظر بوجهك ثانيةً أخرى |
Bir kadının çıplak ayaklarını görmek istiyorsan, aşağı bakman yeterli. | Open Subtitles | إذا أردت رؤية مرأة حافية كل ما عليك هو النظر للأسفل |
Kraliçenin tepkisini görmen için Essex'e bakman yeterli. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو النظر الى اسيكس لترى وجه الملكة |
Zamanlamayı ölçmek için en iyi yol müşteri gerçekten senin sunduğuna hazır mı değil mi diye bakmak. | TED | و أفضل طريق للوصول للتوقيت الصحيح، هو النظر الدقيق، إذا كان المستهلكين حقا مستعدين لما تقدمه لهم. |
Yapabildiğim tek şey sadece gökyüzüne bakmak. | TED | والشيء الوحيد الذي أستطيع القيام به هو النظر للسماء. |
Temel olarak, yaptıkları şey biyolojiye programlanabilir bir sistem olarak bakmak. | TED | والذي يقومون به أساسا، هو النظر إلى علم الأحياء كنظام قابل للبرمجة. |
- Ama çok tuhaf. Beni ürkütüyor. - Tek yaptığı şey gözünü dikip bana bakmak. | Open Subtitles | انه غريب ,وكل مايفعله هو النظر الي بصوره مخيفه انه يخيفني. |
Tüm yapabildiğin mutlu olacak kadar şanslı olanlara bakmak ve bir zamanlar elinde olanları hatırlamaya çalışmak. | Open Subtitles | اذاً، كل ما يمكنني فعله هو النظر للمحظوظين بالقدر الكافي ليبقوا سوياً و أحاول التذكر ما كان لديكِ |
Dinle, çocuk tak yapmam gereken sana bir bakmak. | Open Subtitles | أسمع يا ولد ، كل ما عليّ فعله هو النظر لك |
Ya işinde çok başarılı ya da tek yapması gereken aynaya bakmak. | Open Subtitles | إما أنه بارع في عمله, أو كل ما كان عليه أن يقوم به هو النظر إلى المرآة. |
Hepsi burada. İnsanların yapması gereken tek şey sayılara bakmak. | Open Subtitles | كل ما على الجميع فعله هو النظر إلى الأرقام. |
Çünkü günümü mahvedecek tek şey, yüzüne bir saniye daha bakmak olacak. | Open Subtitles | لأن الشيء الوحيد الذي سوف يفسد يومي هو النظر بوجهكِ لوهلة. |
Tek yapman gereken pencereden dışarıya bakmak. | Open Subtitles | حسناً، كُل ما عليكِ القيام بهِ هو النظر خارج النافذة |
Hepimiz umutsuzluğun eşiğindeyiz tek yapabildiğimiz birbirimizin suratına bakmak birbirimize eşlik etmek, biraz şakalaşmak. | Open Subtitles | نحن جميعًا على شفا اليأس كل ما نستطيع فعله هو النظر الى وجوه بعضنا و نبقي الجميع في شراكة و نمزح قليلاً |
Tek yapmamız gereken göz kırpan ışıklı haritaya bakmak. | Open Subtitles | كل ما علينا فعله هو النظر إلى الخريطة بالأضواء الوامضة، والإنتظار |
Senden tek istediğim, başka tarafa bakman. | Open Subtitles | كل ما اطلبه منك هو النظر في الاتجاه الاخر اعذرني |