ويكيبيديا

    "هو انني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şu ki
        
    • olmam
        
    • olmamdır
        
    • şey
        
    Ama olay şu ki ben bir adama girdim mi sonuna kadar girerim. Open Subtitles كل ما في الامر هو انني عندما أرتبط بشخص, أمضي معه حتى النهاية
    Planındaki sorun şu ki ben ne istediğimi zaten biliyorum. Open Subtitles .. المشكلة بخطتك هو انني من قبل اعرف ما اريد
    Fakat, olanlardan çıkaracağımız ders şu ki : Haklıydım. Open Subtitles لكن العبرة التي نخذها من هذه هو انني كنت محقه
    İyi tarafı, babanı tanıyor olmam. O bir harikaydı. Open Subtitles والجانب الجيد هو انني كنت اعرف والدك واعتقد أن كلايد كان عجوز طيب
    Beni rahatsız eden şey, ikimizin aynı olduğunu düşünmüş olmam. Open Subtitles حسنا , ما يزعجني هو انني اعتقدت اننا متشابهين
    Bunun tek yanlış tarafı kendim düşünmemiş olmamdır. Open Subtitles الشيئ الخاطئ الوحيد هو انني لم أفكر في هذا الأمر بنفسي
    Burda yaptığım şey, sesleri alıyorum onları ses perdesi çözümleme algoritmasından geçi... riyorum. Open Subtitles ما أفعله هنا هو انني آخذ الاصوات وأضعه ضمن نظام اعادة فرز لوغاريثمي
    Olay şu ki, konuşmayı tam şu anda bitirmeye gücüm var. Open Subtitles ما اريد قوله، هو انني لدي القدرة كي انهي هذا الحوار فوراً
    İyi tarafı şu ki, seni iyi bir ev arkadaşı gibi gösteren birini tanımış olduk. Open Subtitles الشيء الجيد هو انني وجدت رجلا يجعلك تبدو جيدا كرفيق سكن
    Ama iyi haber şu ki, sonunda çok istediğim Tommy John ameliyatını yaptırabildim. Herkes kazandı. Open Subtitles ولكن , الخبر الجيد هو انني اتقنتها انظر, نحن اسفون لاننا اردنا تعريفك على
    Gerçek şu ki, Harvey'le aramı düzeltmedikten sonra burada olmak istemiyorum. Open Subtitles ولكن الأمر هو انني لا أريد ان اكون هنا ان لم تكن علاقتي صلبة مع هارفي
    Pekala, konu şu ki Bay Holmes, iyi anlarımda tam olarak eskiden kimsem oyum. Open Subtitles حسنا مقصد الحديث سيد هولمز هو انني في لحظاتي الجيدة أكون رجل جيد
    Fark şu ki, ben öyle olduğum için memnunum çünkü olmasaydım öylece yuvarlanıp hayatım boyunca mutsuz olup benden ne istiyorsan onu yapardım. Open Subtitles الفرق هو انني سعيد بذلك لإنه لو لم اكن كذلك كنت فقط سوف انهار واكون بائسا طوال حياتي
    Konu şu ki yarın sabaha kadar sürmeyeceğinden oldukça eminim. Open Subtitles الأمر هو, انني متأكد أنها لن تصمد حتى الصباح
    En kötüsü de, iki oda arkadaşımın da ölmesiyle, tamamıyla yalnız kalmış olmam. Open Subtitles الجزء الأسوأ هو انني خسرت كلا شريكي غرفتي ، وانا وحيدة
    Jimmy, biliyor musun, önemli olan tek şey seni seviyor olmam. Open Subtitles له انف بوزن باوندين جيمي ، اتعلم ؟ كل ما يهم هو انني احبك
    Önemli olan tekrar dans etmeye başlıyor olmam. Senin sayende. Open Subtitles المهم هو انني سأعود للرقص مُجدداً والفضل يعود لك
    Seninle dans ediyor olmamım yegane sebebi son derece sarhoş olmamdır. Open Subtitles السبب الوحيد الذي يجعلني ارقص معك هو انني ثملةٌ بشكل لا يُصدق
    Tek pişmanlığım, bu muhteşem anı... hayatımdaki diğer aşkımla paylaşamıyor olmamdır... ikinci aşkım, Camilla. Open Subtitles .. ندمي الوحيد هو انني لن استطيع مشاركة هذه اللحظة الرائعة ... مع حب حياتي الاخر
    Yaşadığım şey, kendime aldığım çok pahalı bir çift ayakkabıydı. TED وما حصل لي هو انني شريت، ما كان بالنسبة لي، حذاء غالي الثمن.
    İyi haber şu; Sizi buradan çıkarmakla ilgili sorumluluğumun kesinlikle farkındayım çünkü sizinle bar arasında duran tek şey benim. TED الخبر السار هو انني مدرك تماما لمسؤليتي في اخراجكم من هنا لأنني الشيئ الوحيد الذي يحول دونكم و المشرب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد