Benimle bebek arabası almaya çıkmaktan hoşlanacak bir koca istiyorum ben. | Open Subtitles | ما أريده هو زوج يريد ان يذهب للتسوق لعربة أطفال معي |
Yani tek bulduğumuz eşini aldatan ve ihtimalen de mazereti olan bir koca ve failin parmak izlerini araştırabileceğimiz mevcut olmayan bir telefon, öyle mi? | Open Subtitles | كلّ ما لدينا الآن هو زوج خائن مع عذر ممكن، ولا يوجد هاتف خليوي لفحص بصمات المجرم عندي شيء أفضل |
Bilemiyorum, Üvey babası olmam, hiç bu kadar önemli olmamıştı. | Open Subtitles | يبدو ان السبب في ذلك هو زوج الأم، على الاغلب كما لم يحدث ذلك له من قبل |
Alem yapmak için ortadan kaybolur, sonra eve döner, ama çoğunlukla iyi bir eş ve sevgi dolu bir babadır. | Open Subtitles | انه يتغيب قليلا، ثم يعود للمنزل لكن فى الغالب هو زوج جيد و اب محب |
Seth senin Üvey baban mı? | Open Subtitles | سيث هو زوج أمكِ ؟ |
Ve bu Londra'daki St. Paul katedralinin yanında bulunan bir elektrik trafo merkezi için bir çift soğutma kulesi. | TED | وهذا هو زوج من أبراج التبريد لمحطات الكهرباء بجانب كاتدرائية سانت بول في لندن. |
Benim favori örneğim şu: ikizlerden biri Almanya’da Nazi bir ailede bir katolik olarak büyütülüyor, diğeri ise Trinidad’da bir Yahudi ailede yetiştiriliyor. | TED | مثالى المُفضل هو زوج من التوائم , واحد منهم قد ترَبى ككاثوليكى فى عائلة نازية فى ألمانيا , الآخر قد ترَبى فى عائلة يهودية فى ترينيداد. |
Joe muhteşem bir koca ve babaydı, ve yaklaşık bir yıl önce, hepsi dağılmaya başladı. | Open Subtitles | جو هو زوج وأب رائع وبعد تقريباً سنة بدأ كل شيء بالأنهيار |
Bana gereken, ben taciz edilirken orada öylece dikilmeyecek bir koca! | Open Subtitles | -لا كل ما أحتاجه... هو زوج لايقف مشاهدا فى حين ما تتأذى زوجته. |
Sana bir koca lazım. | Open Subtitles | ما تحتاجينه هو زوج |
- İyi bir koca mı? | Open Subtitles | - هل هو زوج جيد؟ |
- Ray iyi bir koca mı? | Open Subtitles | - هل هو زوج صالح؟ |
İyi bir koca. ...ona doğru yönü bulmasına yardım ettiğiniz sürece. | Open Subtitles | انه زوج جيد هو زوج جيد ... . |
Bilemiyorum, Üvey babası olmam, hiç bu kadar önemli olmamıştı. | Open Subtitles | يبدو ان السبب في ذلك هو زوج الأم، على الاغلب كما لم يحدث ذلك له من قبل |
Cinayet duruşmasının tam ortasındayız, kurbanın, Gaby'nin Üvey babası olduğunu öğreniyorum, sen ise sadece "Oo" mu diyorsun? | Open Subtitles | نحن في منتصف محاكمتك عن جريمة قتل و أكتشف ان الضحية هو زوج أم غابي و كل ما يمكنك قوله هو أن تتأوهي؟ |
Üvey babası o. Gerçek baba gitmiş. | Open Subtitles | هو زوج الام والدها الحقيقي رحل |
Umarım 4 bin yaşındaki bir Tanrıça'nın ihtiyacı olan son şey aşırı korumacı bir eş olurdu. | Open Subtitles | أظن أن آخر ما تحتاجه نصف آلهة عمرها 4000 سنة هو زوج مبالغ التحفظ |
- Kardeşin Üvey baban mı? | Open Subtitles | اخوك هو زوج امك؟ |
Ve burada gördüğünüz ise Uganda kırsallarında bir kulübenin üzerine yazılmış bir çift telefon numarası. | TED | وما ترونه هنا هو زوج من أرقام الهواتف مكتوبة على أحد الأكواخ في أوغندا. |
favori örneğim; solaklarla araştırma yapan ve solakların hastalıklara, kazalara daha yatkın olduklarını ve yaşam sürelerinin daha kısa olduğunu gösteren bazı bulgular yayınlayan bir çift psikolog. | TED | مثالى المُفضل هو زوج من العلماء النفسيين كان لهم أبحاث على الأشخاص الذين يستعملون أيديهم اليسرى، وكتبوا بعض المعلومات التى تُوضح أن هؤلاء الأشخاص، فى المتوسط، أكثر حساسية للتأثر بالأمراض، أكثر عرضه للحوادث، وعمرهم الافتراضي أقل من المعتاد. |