| Hayır, duvarın hemen öbür tarafında olacağını söylemişti. | Open Subtitles | لا ، هو قال بأنه سيكون في الجهه المقابلة من هذا الجدار |
| Evet. "Halledeceğini söylemişti." Bu ne anlama geliyor? | Open Subtitles | صحيح ، هو قال بأنه سوف يعتني بالأمر ماذا يعني ذلك؟ |
| Zam istediğimde bana hak vermediğini söylemişti. | Open Subtitles | كل ما طلبته هو زيادة الراتب، هو قال بأنه لا يستطيع تحقيق ذلك |
| Seninle konuşup tahliyemizi önleyeceğini söylemişti. | Open Subtitles | هو قال بأنه سيتكلم معك لذا نحن لن نطرد |
| Geri geleceğini söyledi. İkimizi de öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | هو قال هو قال بأنّه سيعود هو قال بأنه سيقتلنا كلانا |
| Sana senden hoşlanmadığını söyledi. Beni rahat bırak dedi. | Open Subtitles | هو قال بأنه لايحبكِ هو اخبرك بأن لاتسببي له الازعاج |
| Konsey Evinde, Hwatab ile görüşeceğini söylemişti ama saatler önceydi. | Open Subtitles | هو قال بأنه سيذهب لرؤية الـ(هواتاب) في بيت الكروت لكن هذا كان قبل ساعة من الأن |
| Evan çalışacağını söylemişti. | Open Subtitles | وأيضاً هو قال بأنه سيعمل. |
| Sık sık yaparsam işe yaramayacağı için istemediğini söyledi. | Open Subtitles | هو قال بأنه لا يريدها لأنه إذا استمر بأخذها كثيراً ستكون عديمة الجدوى |
| Bir avukat olduğunu söyledi. | Open Subtitles | هو علم عن قضية والده هو قال بأنه محامي |