| 243 Doğu Walnut Caddesi. Hastings, Michigan. Amerika. | Open Subtitles | 243إيست والونت ستريت هيستينجز ميتشجان أميركا |
| Yüzbaşı Hastings'in büyük açılışı için, iyi bir izlenim vermek gerek, n'est-ce pas? | Open Subtitles | من اجل العشاء مع كابتن هيستينجز, لابد ان اُعطيه الأنطباع الجيد . |
| Paul Conroy. Hastings, Michigan. | Open Subtitles | أنا "بول كونروي" من "هيستينجز" , "ميتشيجان" |
| - Hastings, Michigan. Donna Mitchell'i bağlayın. | Open Subtitles | "هيستينجز" , "شيكاجو" , "ميتشيجان" "دونا ميتشيل" |
| Adım Paul Conroy. Hastings, Michigan'da yaşayan bir Amerikan vatandaşıyım. | Open Subtitles | أنا "بول كونروي" مواطن أمريكي من"هيستينجز, ميتشجان" |
| Hastings, şebekeye katıldığı an hareket etmek üzere hazır bekliyor. | Open Subtitles | يستعد " هيستينجز " للانتقال حال جاهزية الشبكة |
| 1066 yılında Fatih William kendine ait Norman ordusu ile Fransayı geçip... Hastings Savaşı'nda Sakson Britanyalıları yendi ve Britanya'yı fethetti. Büyük oğlu II. | Open Subtitles | عام 1066، عبر (وليام) الفاتح البحر من فرنسا بجيشه النورماندي فاتحا بريطانيا الساكسونية بمعركة هيستينجز |
| Bay Hastings, eskiden birlikte çalıştığım bir muhbir bana Başkan'a suikast düzenleneceğini bildirdi. | Open Subtitles | سيد (هيستينجز)، إنني مع مخبر كنت أتعامل معه والذي يدّعي بأنه لديه معلومة عن محاولة اغتيال الرئيس (حسّان) |
| Bay Hastings, acil bir durum var. | Open Subtitles | سيد (هيستينجز)، لدينا حالة بمنطقة التسليم |
| Hastings CTU'da sizden bilgi almak istiyor. | Open Subtitles | انظر، (هيستينجز)، يريد استجوابك في وحدة مكافحة الارهاب |
| Hastings CTU'da sizden bilgi almak istiyor. | Open Subtitles | (هيستينجز)، يريد استجوابك في وحدة مكافحة الارهاب |
| Bay Hastings? | Open Subtitles | سيد (هيستينجز) أخبرني (فيكتور) قبل أن يموت بأن القاتل |
| Bay Hastings, ajanlarınızdan birine ifademi zaten verdim. | Open Subtitles | سيد (هيستينجز)، لقد قمت مسبقاً بإعطاء أحد عملائك بياني |
| Bay Hastings kendi kıçımı kurtarmak için söylediğimi sanmayın ama helikopterdeki anti-füze sistemi kalabalık insanların bulunduğu bir yer için test edilmemişti. | Open Subtitles | سيد (هيستينجز) لا أريد أن أبدو كمن يحمي نفسه لكنني قمت بأخبارك بأن نظام مضادات الصواريخ لم يختبر بمحيط مدني |
| Bay Hastings, haklıymışım. Birisi BM veritabanına sızmış. | Open Subtitles | سيد (هيستينجز) لقد كنت محقة شخصٌ ما أخترق قاعدة بيانات الولايات المتحدة |
| Ya Hastings bilmediğin bir şeyler biliyorsa? | Open Subtitles | ماذا إن كان (هيستينجز) يعلم أمراً لا تعلمينه؟ |
| Özür dilerim, Bay Hastings. Dana Walsh burada. Önemli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | اعذرني، سيد (هيستينجز) فالاَنسة (دانا والش) في الخارج، وتقول بأن الأمر مهم |
| Jack Bauer, Hastings'in başına büyük bela açtı. | Open Subtitles | -تسبب (جاك باور) في نزاع كبير مع (هيستينجز) |
| Hastings onayladı mı bunu? | Open Subtitles | -{\an3\pos(260,268)}و(هيستينجز) قبل ذلك؟ |
| Bay Hastlings, bu istihbaratın yanlış olma ihtimalini ve neden bizim bulmamızı istediklerini de göz önünde bulundurmalısınız. | Open Subtitles | -سيد (هيستينجز ) عليك مراعاة احتمالية أن هذه المعلومة مزيفة -{\an3\pos(280,268)}ولما أرادوا منا أن نجدها |