| Kimse Martha Huber'ın nerede olduğunu bilmiyordu ve Edie Britt endişelenmeye başlamıştı. | Open Subtitles | (لم يعرف أحد أين كانت (مارثا هيوبر و بدأت (إيدي بريت) تقلق |
| Oh, hayır. Eminim o iyidir. Bahsettiğimiz kişi Bayan Huber. | Open Subtitles | لا، أنا واثقة أنها بخير (فنحن نتحدث عن سيدة (هيوبر |
| - İyi akşamlar. - Henry Harrison, Bayan Huber için. | Open Subtitles | مساء الخير هنري هرسن الي مدام هيوبر |
| Bayan Huber, çocuklarımı yol kenarına bırakıp gidemem. | Open Subtitles | سيدة (هيوبر)، لا يمكنني أن أترك أولادي على جانب الطريق |
| Bayan Huber'in karşısında oturan adamın adı neydi? | Open Subtitles | قلتي لي من هو الرجل الذي يعيش في المنزل المقابل لسيدة (هيوبر)؟ |
| Kendi yüzünü ve Bayan Huber'ı bir kenara bırakıp, neler olduğunu öğrenmeye karar verdi. | Open Subtitles | (لذا من أجل وجهها و أجل سيدة (هيوبر قررت (إيدي) أن تكتشف ما يجري |
| Martha Huber sana evi için yedek anahtar bıraktı mı? | Open Subtitles | هل تركت معكِ (مارثا هيوبر) نسخة من مفتاح شقتها؟ |
| Benim evim yandıktan sonra, komşum Marhta Huber'da kalıyordum. | Open Subtitles | بعدما حرقت منزلي (كنت أقيم مع جارتي (مارثا هيوبر |
| Bayan Huber, kusura bakmayın ama siz aklınızı kaçırmışsınız. | Open Subtitles | سيدة (هيوبر)، مع كامل احترامي أنتِ مجنونة |
| Ben Byan Huber. Orada mısın? | Open Subtitles | (أنا سيدة (هيوبر) يا (سوزان هل أنتِ موجودة؟ |
| Julie'yle frisbee oynuyorduk. Uçup Bayan Huber'ın arka bahçesine düştü. | Open Subtitles | نعم، أنا و (جولي) نلعب بالطبق الطائر و لقد طار بالخطأ إلى حديقة سيدة (هيوبر) الخلفية |
| Ama bundan böyle yolda karşılaştığımızda size "Günaydın, Byan Huber" ya da "Nasılsınız, Bayan Huber" dersem bilmenizi isterim ki, içten içe sizden şiddetle nefret ediyor olacağım. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً عندما أقابلك في الشارع "(و أقول "صباح الخير يا سيدة (هيوبر "(أو أقول "كيف حالِك يا سيدة (هيوبر اعرفي أنه بداخلي أنا أكرهك تماماً |
| Martha Huber, hayatı boyunca bir şeylerin olmasını bekledi, heyecan verici bir şeylerin. | Open Subtitles | انتظرت (مارثا هيوبر) طوال حياتها أن يحدث لها شيء مثير |
| Ama yıllar birbirini izledi, ve hala heyecan verici bir şey Marhta Huber'ın başına gelmedi. | Open Subtitles | لكن مرت السنون و لازال لم يحدث (أي شيء مثير لـ(مارثا هيوبر |
| Neyseki Bayan Huber için, ölüm çok daha merhametliydi. | Open Subtitles | (لحسن حظ سيدة (هيوبر كان الموت أكثر رحمة |
| Ne, sence Bayan Huber'ın olanları günlüğüne yazmama ihtimali mi var? | Open Subtitles | ماذا، أتظنين أن هناك احتمال أن سيدة هيوبر) لم تذكر هذا في مذكراتها؟ ) |
| Bilirsin, Bayan Huber ve diğer şeyler. | Open Subtitles | (بخصوص ما حدث لسيدة (هيوبر وبقية الأشياء |
| Ben sadece Bayan Huber'ın ölümünün seni kötü etkilediğini biliyorum. Yardımcı olmak istiyorum. | Open Subtitles | أعرف فقط أن موت سيدة (هيوبر) صدمك أريد مساعدتك |
| Biliyorum. B-biliyorum. Bayan Huber senin çok iyi bir dostundu. | Open Subtitles | أعرف، أعرف لقد كانت سيدة (هيوبر) صديقة جيدة لكِ |
| 5 dakika içinde, Bayan Huber, Edie'nin giyinme tarzını kötülemişti. | Open Subtitles | و في خلال خمس دقائق تمكنت (سيدة (هيوبر) من الاستهزاء بما ترتديه (إيدي |