| Diyelim ki nerede olduğunu biliyorum, sana bunu neden söyleyeyim? | Open Subtitles | هَب أنّي أعرف مكانها فعلاً، لمَ عساي أخبركَ؟ | 
| Diyelim ki iki kişiyim. Diyelim ki iki kişiyim. - Henry? | Open Subtitles | هَب أنّي شخصان، هَب أنّي شخصان | 
| Diyelim ki yeni evli biri yanlışlıkla, yeni karısının veya kocasının büyük meblağlı bir yatırım hesabı olduğunu öğreniyor. | Open Subtitles | هَب أنّ زوجاً حديثاً... اكتشف مصادفة أنّ لدى زوجه أو زوجته حساب ادّخار فيه أموال طائلة | 
| Ona şöyle dedim: "Diyelim ki parlamentodan bir kanun geçti. | Open Subtitles | قلت له, "هَب أن هناك مرسوم من البرلمان" | 
| Diyelim ki haklısın, Scylla orada. | Open Subtitles | حسناً، هَب أنّكَ مصيب: يضعون (سيلا) في مكان ما بالخلف | 
| Tamam, Diyelim ki iki kişiyim. | Open Subtitles | -حسناً، هَب أنّي شخصان | 
| - Pekâlâ, Diyelim ki gerçek bu. | Open Subtitles | -حسناً، هَب أنّها الحقيقة | 
| Diyelim onu buldun, Dexter. | Open Subtitles | هَب أنّكَ وجدتَه يا (دكستر)... |