| Unutma eğer herhangi bir sorun çıkarsa beni ara. | Open Subtitles | . و الأن تذكر , إذا كان هُناك أى مشاكل إتصل بى |
| Peki acaba onu bulmama yardım etmenin bir yolu var mı? | Open Subtitles | هل هُناك أى طريقة مُمكنة كي تُساعدينى فى العثور عليها؟ |
| Önceki kayıtlarda büyük babanın bunu destekleyecek bir işi görünmüyor. | Open Subtitles | وقبل ذلك لا يوجد هُناك أى تسجيل يُفيد بأنه كان يدير هذا العمل. |
| İçinde bir şey olsa söylerdim ama arabanın içinde hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | وإذا كان هُناك أى شيء لكُنت أخبرتك به لكن لم يكُن هُناك أى شيء بداخل السيارة |
| Tuzağa düştük. Şahit falan yoktu. | Open Subtitles | لقد تم نصب كميناً لنا لم يتواجد هُناك أى شاهد |
| Bakalım bir şeyler bilen birileri var mı? | Open Subtitles | سأرى ما إذا كان هُناك أى شخص يعلم أى شيء |
| Kayıp olan bir şeylerin olup olmadığını arıyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يتصلون من أجل معرفة ما إذا كان هُناك أى شيء مفقوداً |
| Başka bir şey çıkarsa avukatımla konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا كان هُناك أى شئ أخر ، يُمكنكم التواصل مع المحامى |
| - İlmekte gördüklerinle eşleşen bir şeyler var mı? | Open Subtitles | هل هُناك أى شيء هُنا يطابق ما رأيتيه في المُحاكاة ؟ لا |
| bir şey çıkacağını nereden bilecektin? | Open Subtitles | لماذا كُنتِ لتعتقدين أنه قد يكون هُناك أى شيء لإيجاده ؟ |
| bir şey çıkacağını nereden bilecektin? | Open Subtitles | لماذا كُنتِ لتعتقدين أنه قد يكون هُناك أى شيء لإيجاده ؟ |
| Eğer bu bir ayinse belki bu türle alâkalı bir şeydir. | Open Subtitles | إذا كانت هُناك أى طقوس يتم تنفيذها فهى تنطبق على ذلك النوع من الفراشات |
| bir yolunu bulursak düğüne geleceğiz. | Open Subtitles | إذا كانت هُناك أى فرصة في التواجد هُناك ، فسنستغلها للقدوم |
| Bu ağın hala aktif olduğunu doğrulamanın bir yolu var mı? | Open Subtitles | هل هُناك أى طريقة لنتأكد بها أن تلك الشبكة مازالت فعّالة ؟ |
| - Uydudan herhangi bir bilgi var mı? | Open Subtitles | هل هُناك أى شيء يُمكنك أن تُطلعني عليه من المنظر الجوي ؟ |
| Eşleşecek bir şey var mı bakalım. | Open Subtitles | كما تعلمين ، لترين إذا كان هُناك أى تطابق ؟ |
| Tesise girdiğimizden beri sinyal yoktu. | Open Subtitles | من اللحظة التي دخلنا فيها إلى المُجمع لم تتواجد هُناك أى إشارة خلوية |
| Başka yolu yoktu. | Open Subtitles | لم تكن هُناك أى وسيلة اُخرى, أى وسيلة اُخرى تمت الترجمة بواسطة jeel-music وتم تعديل وضبط التوقيت بواسطة romyo7 |
| Adalet sisteminizin adalet ile alâkası yoktu. | Open Subtitles | ليس هُناك أى عدل في نظامكم القضائي |