| Aranızda kimse, bunun kız arkadaşını öldürdüğü için burada olduğunu biliyor mu? | Open Subtitles | أَيَعرفُ أحدَكم أنه هُنَا لأنه قتل صديقته. ؟ أَيعرفُ أحدكم ذلك. |
| burada 20 dakika kalıp seninle seks yapabilmek için bütün paramı harcadım. | Open Subtitles | . لَقَد أنفَقتُ كُلَّ نُقودي لِآتي إلى هُنَا , وأُعَاشرُكَ لِمُدَةِ عِشرينَ دَقيقَة |
| burada soruları soran benim, sen değilsin, anladın mı? | Open Subtitles | -أَنَا هُنَا مِنْ يَسْتَجْوِبُ, وَلَسْتَ أَنْتَ! |
| Henüz karanlıkken kaçalım buradan. | Open Subtitles | دعنا نخرُج مِن هُنَا بينما نحن ما زِلنا نَحْصلُ على بعض الراحه المُظلمِه |
| bir yüzde kullandırtma bana. Polisleri çağırmadan önce defol buradan. | Open Subtitles | -أَخَرَجَ مِنْ هُنَا بِحُقِّ الْجَحِيمِ قَبْلَ أَنْ اُسْتُدْعِيَ رُجَّالُ الشَّرْطَةِ. |
| Peki, tamam, burada kimler varmış çoçuklar? | Open Subtitles | -حَسَّنَا, حُسْنًا, حِسَّنَا. -مَاذَا لَدَينَا هُنَا يا فِتْيَانٍ ؟ |
| burada iş yapmaya çalışmıyorsun değil mi dostum? | Open Subtitles | الأن.. -لَا يَمُكَّنَّكَ الْمُحَاوَلَةُ لِلْقِيَامِ بِأَيُّ عَمَل هُنَا, مَفْهُوم يا, أَخِي ؟ |
| Ne de olsa burada dileklerin efendisi benim. | Open Subtitles | -بَعْدَ كُلُّ شَيْءٍ، أَنَا هُنَا " سِيدَ الْأَمِنِيَاتُ". |
| Değerini öğrenene kadar burada saklayalım. | Open Subtitles | -يَمُكُّنَّنَا الأحتفاظ بِهِ هُنَا حَتَّى أَجِدٍّ مَا قَيِّمَتُهُ. |
| Açıkça görüldüğ? üzere, burada çokk daha önemli bir şeyle meşgulmüşsün. | Open Subtitles | -مِنَ الْوَاضِحِ أَنّكَ كُنَّتْ مَشْغُولَا هُنَا مَعَ شَيْء أَكْثَرُ أهَمِّيَّة. |
| Aslında, burada olma nedenim de bu. | Open Subtitles | -فِي الْوَاقِعِ، لِهَذَا السَّبَبَ أَنَا هُنَا. |
| Verdel'i burada istemediğine emin misin? | Open Subtitles | -هَلْ أَنْتَ مُتَأَكِّدَةٌ أَنّكَ لَا تُرِيدِي " فيرديل", هُنَا ؟ |
| 3. dileği bahşetmen burada böldüğünüz şey için. | Open Subtitles | -مُنِحَ الرَّغْبَةُ الثَّالِثَةُ. -هُوَ مَا كُنْتِ قَدْ تَوَقَّفَتْ عَلَيهِ هُنَا. |
| burada kalırsan, seni öldürecekler, tamam mı? | Open Subtitles | سيقتلونك لو بقيت هُنَا, مفهوم. ؟ |
| Ama burada olma sebebim bu değil. | Open Subtitles | ولكنْ, ذلكَ ليسَ سببُ وجودي هُنَا. |
| buradan çıkalım hemen. | Open Subtitles | بأمكاننا أَنْ تَسْمعَهم دعنا نخرُج مِن هُنَا |
| Eğer 20 dakika içinde dönmezsem, buradan uzaklaş ve arkana bile bakma. | Open Subtitles | إن لم أرجع في خلال 20 دقيقةِ، أخرُجي مِن هُنَا. لا تَنْظرْي للوراء |
| Haydi buradan çıkalım ne dersin? | Open Subtitles | دعنا نخرُج مِن هُنَا. ماذا تَقُولُ؟ |
| Haydi Ray Bob, hemen çıkalım buradan. | Open Subtitles | تعال، راي بوب دعنا نخرُج مِن هُنَا |
| Açıkçası buradan çıkmak isterim. Müşteri başına yalnızca bir dilek. | Open Subtitles | -أَوَلَاً، مِنَ الْوَاضِحِ، أنني أَرِيدَ الْخُرُوجُ مِنْ هُنَا. |
| Şimdi onu buradan götürün ve hemen deliğe tıkın. | Open Subtitles | -أُنَّتْ مَعْتُوهُ لِعَيْنَ و سَوْفَ أَهتم لِأَمَرِّكَ.. و الْآنَ, خَذَّ هَذَا الْمُغْفَلُ بَعيدًا عَنْ هُنَا! |