| Şimdilik gizlenme moduna geçmenizi ve buradan uzak durmanızı öneririm. | Open Subtitles | حسناً، للوقت الحالي، سأبقى في وضع التخفى وأبتعد عن هُنا |
| Onun işlerini ve kendiminkileri halledeceğim ve mümkün olduğu kadar uzağa gideceğim. | Open Subtitles | سأصفى أعمالها وأعمالى كذلك وأبتعد بقدر ما أستطيع |
| Buraya neden geldiğini söyle ve o ocaktan uzak dur. | Open Subtitles | أخبرني ما سبب مجيئك إلى هنا، وأبتعد عن الموقد. |
| Devleti temsil ederken, kanunlara uymalıyım ve halkın iradesini gerçekleştirmek için şahsi görüşlerimi arka planda tutmam gerekir. | Open Subtitles | وأبتعد عن اعتقاداتى الشخصية بهدف تحقيق ارادة الشعب |
| Biraz daha sakin olmamı... meyve diyetini bırakmamı... ve daha az süt ürünü tüketmemi söyledi. | Open Subtitles | فقطأنه.. يجب علي أن أبطئ قليلا أتوقف عن حمية الفواكه، وأبتعد قليلا عن الألبان |
| Ailemden uzak dur, evimden uzak dur ve arabama para fırlatmayı bırak, tamam mı? | Open Subtitles | أبتعد عن عائلتي وأبتعد عن منزلي وستتوقف مع نقودك اللعينة إتفقنا؟ |
| Buradan taşınmak ve bu çetelerden uzaklaşmak için para biriktiriyorum. | Open Subtitles | أحاول إنقاذ ما يكفي من المال للانتقال وأبتعد عن هذه العصابات |
| Onunla gitmek isterdim. ve seni tamamen hayatından silerdim. | Open Subtitles | لطالما أردت أن أخذه وأبتعد وأخرجك من تفكيري |
| Normal bir çocuk ol, hiçbir şey söyleme ve beladan uzak dur. | Open Subtitles | أتظاهر أنني مجرد طفلة، ولا أتفوه بكلمة حول هذا وأبتعد عن مرمى الخطر |
| Babama bakacağım, o beni yanağımdan öpecek ondan ayrılıp bir an duracak ve Ben'e doğru adım atacağım siz de Jackson'la uzaktan göz göze geleceksiniz. | Open Subtitles | أنا أنظر إلى والدي، وهو يقبلني على خدي، وأبتعد عنه، آخذ نفسًا. |
| İtiraf edip, sevgili kilisemden ve hayalimden vazgeçmeli miyim? | Open Subtitles | هل يجب أن أعترف؟ وأبتعد عن كنيستي المحبوبة؟ وحلمي؟ |
| Şovun ilk gününde koyu tenli bir delikanlı yanıma geldi, bana zarf uzattı ve gitti. | Open Subtitles | لذا وباليوم الأول من الاستعراض ظهر رجل غامق البشرة سلمني مظروفاً وأبتعد |
| ve bugün kızımı alıp... hepinizden uzaklaşacağım. | Open Subtitles | ......... واليوم ساخذ ابنتى وأبتعد عنكم جميعا... |
| Tallinn'e gitmeye ve ormandan uzak durmaya söz verdim. | Open Subtitles | "وعدتها أني سأذهب إلى تالين وأبتعد عن الغابة" |
| - Çenenizi kapalı tutun ve yolumuzdan da uzak durun. | Open Subtitles | أخرس وأبتعد عن طريقنا |
| Tamam mı? uzak dur. İşim çok fazla sürmeyecek. | Open Subtitles | أبقْ بعض المسافة بيننا، سأذهب وأبتعد عنك قبل أن تشعر حتى |