| Klaus'a tabutların yerini söyledim ve onları aldı. Bu hariç hepsini. | Open Subtitles | لقد أخبرتُ (كلاوس) بمكان (التوابيت) وأخذهم إلّا واحدٍ. |
| Helyumumu istedi, vanaları kırıp onları aldı! | Open Subtitles | لقد أراد الهيليوم، نزع الصمامات وأخذهم! |
| Helyumumu istedi, vanaları kırıp onları aldı! | Open Subtitles | لقد أراد الـ ( هيليوم ) خاصتى , لقد كسر الصمامت وأخذهم . |
| Şu 200 altını bulmuş ve çoktan götürmüş de olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون قد وجد الـ 200 قطعة بالفعل وأخذهم من هنا |
| Shafiq Land Rover'ı 2 kere doldurup huzurevine götürmüş. | Open Subtitles | لقد جمعها (شفيق)مرتين وأخذهم منزل سكني و... |
| Böylece onları ahıra götürmüş... | Open Subtitles | وأخذهم للاسطبل |