{\fs28\cH46E9A3}Hepsini Boris öldürdü ve onları söylenenler gibi tünellere sakladı mı diyorsun? | Open Subtitles | تقصدين أن السيد "بوريس" قتلهم وأخفى جثثهم هنا في الأنفاق حسب ما يروي البعض؟ |
Tamamen farkındaymış gibi elindekini sakladı piç kurusu. | Open Subtitles | وأخفى يديه كإنه مازال واعياً تماماً. |
Mumu söndürdü ve kavanozu sakladı. | Open Subtitles | فأطفأ الشمعة وأخفى السلطانية |
Gariptir ki, bu olayda sanıklardan birinin annesi oğlunun Suriye'ye gitmeyi düşündüğünü öğrenmiş ve onun pasaportunu saklamış. | TED | كنوع من العرض الكوميدي في هذه الحالة والدة أحد المتهمين تبين لها أنه كان مهتما بالذهاب إلى سوريا وأخفى جواز سفره |
Vardığım sonuca göre, hisse senetlerinde büyük zarara uğramış, ve katı muhafazakar babasından bunu saklamış. | Open Subtitles | فقد كل الأسهم التي تاجر بها وأخفى الحقيقية عن أبيه رجل بصرامة العادات المحافظة |
Karanlık gerçeği yıllarca bütün hepimizden saklamış. | Open Subtitles | وأخفى الحقيقة المظلومة عنّا لسنوات |
Cesedi taşıdı ve arabayı sakladı. | Open Subtitles | وحرك جسدها وأخفى سيارتها |
Yalnız değilim ve Harry bunu benden sakladı. | Open Subtitles | "لستُ وحيداً وأخفى (هاري) ذلك عنّي" |
Yalnız değilim ve Harry bunu benden sakladı. | Open Subtitles | "لستُ وحيداً وأخفى (هاري) ذلك عنّي" |
Ve Harry bunu benden sakladı. | Open Subtitles | وأخفى (هاري) ذلك عنّي" |
Ve tüm bunları Sophie'den sakladı öyle mi? | Open Subtitles | وأخفى كل هذا عن (صوفي)؟ |
Sonra da parayı taşın altına saklamış. | Open Subtitles | ثم ذهب وأخفى ما سلبه تحت حجر. |
Tanrı'nın Habil'e karşı olan sevgisini kıskanan Kabil kardeşini öldürmüş, bedenini saklamış ve Tanrı'ya yalan söylemiş. | Open Subtitles | (كان يغار من محبة الله لـ(هابيل قابيل) قتل أخاه) ...وأخفى جثته وكذب على الله العلي |
Tanrı'nın Habil'e karşı olan sevgisini kıskanan Kabil kardeşini öldürmüş, bedenini saklamış ve Tanrı'ya yalan söylemiş. | Open Subtitles | (كان يغار من محبة الله لـ(هابيل قابيل) قتل أخاه) ...وأخفى جثته وكذب على الله العلي |