| Ama burada oturup hayatını mahvetmesine izin veremem. | Open Subtitles | ولكن لن أبقى دون حراكٍ وأدعه يفسد حياته بأكملها |
| 3 vodka shot içtikten sonra vurmasına izin verebilirim. | Open Subtitles | ثلاث جرعات من الفودكا وأدعه يهشم أضلاعي |
| Ve burada oturup işlemediğim bir suçu üzerime yıkmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولن أجلس هنا وأدعه يحاول اتهامني... بجريمة لم أرتكبها... |
| Beni yüz bin papel kazıklamasına izin mi verseydim? | Open Subtitles | وأدعه يبتزني لدفع 100 ألف دولار؟ |
| Hearst'a mağlup olanı desteklemek. Beni ringden kaldırıp üstümü güzelce temizlemesine izin vermek. | Open Subtitles | دعم شخص فاشل ضد (هيرست) وأدعه يخرجني من المأزق لاحقاً |
| Kazanmasına izin mi vereyim? | Open Subtitles | إنتظر، وأدعه يفوز؟ |
| Ben de ona izin vereceğim. | Open Subtitles | سوف ألزم الهدوء وأدعه يمر |
| Yani, gitmesine izin verdim. Bilirsin, acı çekmesine izin verdim. | Open Subtitles | أن أدعه يذهب، وأدعه يعاني |
| Çünkü oturup bu adamın Vince'e hakaret etmesine daha fazla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أجلس جانباً وأدعه يواصل شتم (فينس) |