| Bana bir söz vermeni istiyorum o an geldiğinde çekinmeyeceksin. | Open Subtitles | وأريدك أن تعدينى أنه عندما تاتى اللحظة فلن تتجافلى |
| Bana bir süre ortalıklarda görünmeyeceğine dair söz vermeni istiyorum. | Open Subtitles | وأريدك أن تعدني أن تبقى بعيداً عن الأنظار |
| - Ve bilmenizi isterim ki başınıza gelenlerden dolayı üzgünüm. | Open Subtitles | وأريدك أن تعرف أنني آسفة لما كنت قد مررت به |
| Ve şunu bilmeni isterim ki, yan odada olsam da olmasam da her zaman senin yanında olacağım küçük hanım. | Open Subtitles | وأريدك أن تعلمي أنه وإن كنت في الغرفة المجاورة أو لم أكن فأنا دائماً هناك من أجلك, أيتها الصغيرة المدللة. |
| Ve bu gece Senden dışarı çıkmanı ve şarkı söylemeni istiyorum evlat. | Open Subtitles | وأريدك أن تذهب إلي هناك الليلة .وتغني يا فتى |
| Kapsamlı bir soruşturma yapacağız Ve senin yürütmeni istiyorum. | Open Subtitles | لكننا سنقوم بإجراء تحقيق كامل وأريدك أن تقوده |
| Sana bir şey söylemem gerek ve bunu yanlış anlamanı istemiyorum. | Open Subtitles | علي أن أقول لك شيئاً وأريدك أن لا تفهميني بشكل خاطىء |
| - sana ciddi bir soru soracağım ve düzgün bir şekilde cevap vermeni istiyorum tamam mı? | Open Subtitles | حسناً، سوف أسألك بضعة أسئلة وأريدك أن تجاوب بصراحة، اتفقنا؟ |
| Sana bir soru soracağım ve bana dürüstçe cevap vermeni istiyorum. | Open Subtitles | ،سوف أسئلك سؤال .وأريدك أن تجاوبيني بكل صراحة |
| Holly, sana bir soru sormak ve dürüstce cevap vermeni istiyorum | Open Subtitles | هولي , سأسألك سؤالاً وأريدك أن تجيبي بأمانة |
| Ve diyorum ki-- Cevabım hayır ve tam da şuan sana söylediklerimi kimseye anlatmayacağına söz vermeni istiyorum. | Open Subtitles | جوابي هو الرفض وأريدك أن تعدني أنك لن تخبر أي أحد بما أخبرتك |
| Ve bilmeni isterim ki, seninle hiç bu kadar gurur duymamıştık. | Open Subtitles | وأريدك أن تعلم أننا لم نكن فخورين بك جداً مثل الأن |
| Bu galakside gezmediğim yer kalmadı, ama bilmeni isterim ki sen gördüğüm en anlayışlı kişisin. | Open Subtitles | سيدي، لقد جبت أرجاء هذه المجرة وأريدك أن تعرف أنك الروح الأكثر طيبة من بين كل الذين قابلتهم |
| Bilmenizi isterim ki bu ülkede böyle bir şey yok. | Open Subtitles | وأريدك أن تعرف أنه لا وجود لمثل هذا الشيء علي الإطلاق في هذه البلد |
| Poocie, on dakika içinde ofisimde olacağım ve Senden her ikisi de beşamel sosa batırılmış bir biftek ve bir hatun göndermeni istiyorum. | Open Subtitles | بوتشي بعد عشر دقائق سأكون في مكتبي وأريدك أن تأتي بفتاة وستيك كلهما بصلصة البيض والزبدة |
| Şimdi Senden, o noktadan devam etmeni istiyorum. | Open Subtitles | .وأناأريدك. وأريدك أن تروي القصة من هناك |
| Jamie, tatlım, bakıcı Carrie'nin dışarı çıkması gerekiyor. Ama tek anahtarım var Ve senin burada kapılar kilitli halde kalmanı istiyorum. | Open Subtitles | لكن لدي مفتاح وأريدك أن تبقى هنا وتبقي الأبواب مقفلة |
| Bu gömlek onun ölümüne beni suç ortağı olarak karıştırıyor. Sana güveniyorum. Ve senin de bana güvenmeni istiyorum. | Open Subtitles | هذا القميص يورّطني في مقتله، أثق بك وأريدك أن تثق بي |
| Bunu söylemek istemezdim, ama sana söylemem gereken bir şey var ve bunu duymadan önce mümkün olduğu kadar iyi bir anında olmanı istiyorum. | Open Subtitles | هناك شيء أود أن أخبرك به وأريدك أن تكون في أفضل حال لتسمعه |
| Babanın içtiği bara gidip barın ortasında durarak orada bulunan herkese babanın yeni bebeği için gelen parayı içkiye yatırdığını söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تذهب إلى حانة الجنوب وأريدك أن تقف في منتصف الحانة وتخبر كلّ رجل أن أبّاك يشرب بنقـود الرضيع |