| ve sonra diğer yağmaladığım bütün şeyleri onun içine koyacağım. | Open Subtitles | ثم سآخذ كل الأشياء الأخرى التي سرقتها وأضعها في الـ هامفي |
| Böyle çıkartıp, masanın üstüne koyacağım. | Open Subtitles | سأنزعها وأضعها على المائدة. |
| İstersen yastığının altına koyup uyu, umurumda değil. | Open Subtitles | نام وأضعها تحت وسادتك، هذا كُل ما يُهمني. |
| Merdiveni koyup tepesine çıkıyorum yukarıdan süsleri indirip her yeri süslüyorum. | Open Subtitles | أحضر السلم، وأتسلقه أجر الزينة للأسفل وأضعها في كل مكان |
| Cesedin rektumuna sokulmuş kartı çıkartıyorum ve naylon delil poşetine koyuyorum. | Open Subtitles | أقوم بإخراج البطاقة المدخلة في مؤخرة الميّت وأضعها في كيس الأدلة البلاستيكي |
| Ben de organize edip, yığın halinde buzdolabına koyuyorum. | Open Subtitles | والذي أنظمه في كومة من الورق وأضعها في المُجَمِد |
| Eğer beni kusturmak istiyorsanız hepsini saklarım ve plastik torbalara doldurup yastıklarınızın altına koyarım. | Open Subtitles | إن جعلتموني أتقيأ، سأقوم بحفظها أضعها في أكياس بلاستيكية صغيرة وأضعها على وسائدكم الليلة |
| Julia'nın evine gidip onu parçalara ayırıp kutulara koyacağım. | Open Subtitles | سأذهب لمنزل (جوليا) وأقوم بتقطيعها إلى أجزاء وأضعها بصندوق |
| Buradaki şeker, Fluffy'ciği alacağım ve onu bu gizem kutusunun içine koyacağım. | Open Subtitles | سوف أحمل (فلافي) الصغيرة اللطيفة، وأضعها بداخل صندوق الغموض هذا |
| Buradaki şeker, Fluffy'ciği alacağım ve onu bu gizem kutusunun içine koyacağım. | Open Subtitles | سوف أحمل (فلافي) الصغيرة اللطيفة، وأضعها بداخل صندوق الغموض هذا |
| Onları ateşe sokarım sonrada yerine koyup bağırsaklarına kadar iterim. | Open Subtitles | وسوف أحرقها وأضعها في مؤخرتك. |
| Dedim ki neden senin çekirdeğinin kullanılabilir parçalarını sıradan bir çekirdeğe koyup bir melez yaratmayayım? | Open Subtitles | لذا، فكرتُ لم لا أصنع هجين يحتوي ،)على أجزاء مستعملة من (كيرنال وأضعها مع (كيرنال) قياسي. |
| Benim olduğunu zannettiğim ilaçları toplayıp dolaba koyuyorum. | Open Subtitles | لا أنفك عن أخذ حبوب أحسبها حبوبي وأضعها في تلك الخزانة هناك |
| Sonra esas şişeyi alıp duşa geri koyuyorum. | Open Subtitles | ثم آخذ القارورة الأصلية وأضعها مجدداً في الحمّام... |
| Bonibonu alıp, iki jelibonun arasına koyuyorum. | Open Subtitles | آخذ بعض السكيتلز *نوع من أنواع الحلوى* وأضعها بين اثنان من ستاربرست *نوع آخر من الحلوى* |
| Buranın sevkiyatçısı benim. Arabaları ben sıraya koyarım. | Open Subtitles | أنا الذي أنتقي السيارات وأضعها بالصف |
| Kafanı ben koparıp eline koyarım. | Open Subtitles | سأقطع رأسك وأضعها بين يديك |