| Sen. Buraya gel ve ceplerini boşalt. | Open Subtitles | أنت، تعال هنا وأفرغ ما في جيوبك |
| Dur, dur bakalım. Ceplerini boşalt evlat. | Open Subtitles | توقّف وأفرغ جيوبك يا بنيّ. |
| Kımılda lan, boşalt şu kasayı! | Open Subtitles | تحرك يا رجل وأفرغ كل الصندوق |
| Polis, olay mahallini temizlediğini sandıktan sonra, birisi gelip kasanın içindekileri çabucak boşalttı. | Open Subtitles | بعد ما ظنّت الشرطة أنها , أخلت مسرح الجريمة عاد أحدُهم ، وأفرغ محتويات الخزنة على عجل |
| Diyelim ki biri serumun yarısını boşalttı. | Open Subtitles | وأفرغ محتويات المصل الى النصف |
| Edwards şarjörü boşalttı ve barutu çıkarttı. | Open Subtitles | (إدواردز) أخرج رصاصة لتوه وأفرغ منها البارود |