ويكيبيديا

    "وأفهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Anlıyorum
        
    • Anladığım
        
    • anlarım
        
    • anlayabiliyorum
        
    Kendini rezil ettiğini Anlıyorum. Bunun anlamsız olduğunu da Anlıyorum. Open Subtitles فهمتُ أنّكِ قد أذللتِ نفسكِ، وأفهم أنّ ذلك بلا معنى.
    Bunu o söylüyor ve Anlıyorum ki delirmiş durumda, bunu Anlıyorum. Open Subtitles أنا أسمع ذلك منه وأفهم أنّه مستاء، أفهم ذلك
    Ve Anladığım kadarıyla Lindner nörolojide açık bir pozisyon olacak. Open Subtitles " وأفهم أهم هناك التحاق بقسم الأعصاب في " ليندر
    Anladığım kadarıyla yeni bir yasa tasarısı üstünde çalışıyorsun. Open Subtitles وأفهم أيضاً أن لديك قطعة جديدة من التشريعات،
    Benimle bir daha konuşmazsan bunu tamamen anlarım. Open Subtitles وأفهم تماماً إن لم تريدي أن تكلّميني مجدداً
    "Duyarım, unuturum görürüm ve hatırlarım yaparım ve anlarım." Open Subtitles ..أسمع، وأنسى" ..أرى، وأتذكر.. "أفعل، وأفهم..
    Benim de depresyona girdiğim zamanlar oldu, o yüzden anlayabiliyorum. Open Subtitles أعني أنا عانيت من إكتئاب وأفهم ذلك
    Connie'nin neden kendisini dışlanmış hissettiğini anlayabiliyorum. Open Subtitles وأفهم كيف كان "كوني" يشعر بالعزلة عنكما على الأرجح
    Bana kızgın olduğunu Anlıyorum ama bu dava ailemi mahvedecek. Open Subtitles وأفهم أنك غاضب مني ولكن القضية قد تحطم عائلتي
    Tamamen aldatılmış hissettiğini biliyorum, bunu Anlıyorum da, ama sana karşı hissettiklerim, gerçek. Open Subtitles أعلم أنك تشعر بالخيانة وأفهم ذلك ولكن شعوري نحوك
    Ona dokunmadığını bile Anlıyorum ama yine de hemen polisi aramamız gerekiyor. Open Subtitles وأفهم بأنك لم تمد يدك عليها.. ولكن لا زال علينا الاتصال بالشرطة!
    Bir hata yaptığında mantıklı mazeretler üretmiş olabileceğini de Anlıyorum. Open Subtitles وأفهم أنّها لو أخطأت فسيكون لديها تفسير منطقي لذلك
    Anladığım kadarıyla telefonunuzu yanıtlamak isteyen tek kişi de bendim. Open Subtitles وأفهم من ذلك أنّي الوحيدة التي رضيت أن تردّ على مكالمتكما.
    Anladığım kadarıyla... müvekkilime, ilk duruşmada tutuklandığında makul ve ödenebilir miktarda bir kefaretin... yeniden görüşüleceği bilgisi verilmiş, bugün o sebeple buradayız. Open Subtitles وأفهم أنه عندما أعيد موكلي في تلك الجلسة الأولى كان ينصح أن يتم النظر في مسألة
    Anladığım kadarıyla siz menajeriymişsiniz. Open Subtitles أجل وأفهم بأنك كنت مدير أعماله
    Anladığım kadarıyla elinden geldiğince... Open Subtitles وأفهم حقاً ما الذي ترمي إليه بكتابتك لكن فقط في حالة...
    Gelenekleri anlarım. Open Subtitles وأفهم التقاليد.
    Yemekle aram iyidir. İş hayatından da anlarım. Open Subtitles أنا أفهم بالطعام وأفهم العمل
    Bilimden anlarım. Open Subtitles وأفهم معنى العلم
    Kendini görünmezmiş gibi hissetmeni anlayabiliyorum. Open Subtitles وأفهم أن ذلك يجعل منك خفية بالنسبة لهم
    Lucas'ın geceleyin, nehir kenarındaki sahaya her gidişinde hissettiklerini anlayabiliyorum. Open Subtitles وأفهم احساس (لوكاس) عندما يلعب فى الريفر كورت
    Hatta sonsuza kadar ondan kurtulmak istemenizi bile anlayabiliyorum. Open Subtitles وأفهم شعور التخلص منه وللأبد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد