| Çocuklar için kahvaltı gevreği. Fincan ve bardakları buraya. | Open Subtitles | الحبوب للأطفال ، وكنت وضعت ي فناجين وأكواب هنا في الداخل |
| Orada bir sütyen var ve ikizlerin boyutları farklı. | Open Subtitles | ولديها حمالات صدر هناك وأكواب بأحجام مختلفة |
| O kadar çok ton balığı ve muhallebi yememeliydim. | Open Subtitles | يارجل، لم يجدر بي أن آكل كثيراً من سمك التونة تلك وأكواب البودينغ هذه |
| Kristal bardaklara ve filet mignona 500,000 dolar harcayarak toplamda 300 dolar bağışlamış oldunuz. | Open Subtitles | لقد جمعتم 300 دولار بأنفاق نصف مليون على سمك فيليه وأكواب الكريستال |
| Bu bardak kılıfları da ısıyı mükemmel şekilde hapsediyor. | Open Subtitles | وأكواب القهوة هذه، تحفظ الحرارة بشكل ممتاز. |
| Benim içmediğim 2. ya da 3. kadeh şarapları, özel kahveleri ve tatlıları içeren hesabı eşit bölüşmeye itiraz ederim. | TED | أعترض على تقسيم فاتورة الطاولة بالتساوي لدفع تكاليف الحلوى وأكواب القهوة المصممة وكؤوس النبيذ الثانية والثالثة التي لم أرتشفها. |
| - Karton tabak ve bardak almayı unuttum. | Open Subtitles | نسيت شراء صحون وأكواب ورقية أمى. |
| -İnternet üzerinden tişört ve kahve fincanı falan da satıyorlar. | Open Subtitles | مهلا ، يمكنك شراء قمصان وأكواب القهوة |
| Lütfen bir şişe votka ve kafan büyüklüğünde martini kadehi aldığını söyle. | Open Subtitles | -رجاءً أخبرني أنها علبة ضخمة من "الفوديكا " وأكواب (مارتيني) بحجم رأسك |
| - Bir şey değil. Aw! Legally Blonde ve kırmızı kadife çörekler mi? | Open Subtitles | - على الرحب والسعة "فلم "ليجلي بلوند وأكواب الكعك الحمراء المخملية؟ |
| Kek, Torta ve bir şampanya. | Open Subtitles | الكيك و "تورتيلون" وأكواب الشمبانيا ما هذا؟ |
| - Evet, ama bugün hastanenin bir acil servisi ve üzerinde yeni bir logo bulunan bardak kılıfları var. | Open Subtitles | -أجل، لكن اليوم سيكون لدينا طوارئ، وأكواب قهوة بالشعار الجديد عليها. |
| Ben de balon, kurdele, bardak ve tabakları aldım. | Open Subtitles | لدي بالون وشرائط وأكواب وأطباق |
| ve şu sake kavanozu ile bu fincanları da. | Open Subtitles | وأيضا الجرة وأكواب الشراب |
| Eğer en kolayda oynamıyor olsam ve bugün içtiğim on fincan kahve olmasaydı, bugün, Cathrick bataklıklarında beni harcayan sen olabilirdin. | Open Subtitles | إذا لم نكن في هذه المرحلة المتقدمة وأكواب القهوة العشرة التي شربتها اليوم لربما كان بإمكانك هزيمتي هذا اليوم في marsh of Kothrick. |
| Kendi bardak ve kupalarımızı kullanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نشرب في زجاج ، وأكواب |
| Ayrıca hepsi, mutfakta yumurta, çay bardakları, limonata ve oynayabileceğiniz her şeyle öğrenebileceğiniz temel fizik kanunlarıyla çalışıyor. | TED | وكلهم يُدارون بقوانين الفيزيائية الأساسية التي يمكنكم تعلمها في المطبخ باستخدام البيض وأكواب الشاي وعصير الليمون (الغازي)، وكل الأشياء الأخرى التي يمكنكم اللعب بها. |
| T-shirt, kupalar mutlaka olmalı ve | Open Subtitles | قمصان وأكواب ، و... |