| Artık yola gelmek ve sana karşı iyi olmak istiyorum anne. | Open Subtitles | أريد أن أنهي الأمر الآن وأن أكون إبناً صالحاً يا أمي |
| Bunların, ilgi odağı olmak için benim uydurduğum bir şey olduğunu düşündü. | Open Subtitles | يعتقد أنه شيء اختلقته حتى اسبب المشاكل وحسب وأن أكون محط الاهتمام |
| Gitmek isteyeni durduramam, ama ben kaçmak, saklanmak ve korku içinde olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني منع أي أحد من الرحيل، ولكن أن أستمر في الجري والإختباء وأن أكون خائفاً |
| NYÜ'ye gelmeyi çok istiyordum normal bir öğrenci olmayı. | Open Subtitles | كنت أحلم بالذهاب لجامعة إن.واي.يو وأن أكون طالبة طبيعية |
| Bana kim olduğum ve ne yaptığım hakkında dürüst ve mütevazı olmayı öğrettiniz, saf dürüstlüğü öğrendim. | Open Subtitles | لقد علّمتموني أن أكون متواضعًا، وأن أكون صادقًا، صادقًا جدًّا، حيال من أكون وماذا فعلت. |
| Çalışmak aile kurmak, sorumluluk almak ve her zaman komik adam olmak gibi! | Open Subtitles | كالحصول على وظيفة وعائلة ومسؤوليات، وأن أكون مرحاً طوال الوقت |
| Ailemizin ve dostlarımızın yanında olmak için müthiş bir vesile. | Open Subtitles | أن نكون هنا بمناسبة رائعة كهذه وأن أكون وسط أفراد العائلة والأصدقاء |
| Genç olmak istiyorum, ama yaşlı olmak zorundayım. | Open Subtitles | أود أن أكون شابًا، لكن لابد وأن أكون عجوزًا |
| Genç olmak istiyorum, ama yaşlı olmak zorundayım. | Open Subtitles | أود أن أكون شابًا، لكن لابد وأن أكون عجوزًا |
| Güçlü olmakla ruhsuz olmak arasında ne fark var? | Open Subtitles | ما الفرق بين أن أكون قوية وأن أكون منهكة؟ |
| Okul, ödev ve bir süper kahraman olmak derken, işim oldukça zor. | Open Subtitles | بين المدرسة والواجبات المدرسية وأن أكون بطلاً خارقاً , من الصعوبة أن أكون أنا |
| Tüm resimlerinde yanında olmak için kilisede önünde yürümek için. | Open Subtitles | وأن أكون في كُلّ الصور بجانبك تماماً أمام الكنيسة |
| Günün birinde öz güvenli harika biri olacağımı, biliyor olmak. | Open Subtitles | وكل أحاسيس عدم الأمان وعدم الكفاءة وصلت إلى نقطة جعلتني أشعر بالأمان والثقة وأن أكون متسلطة كما هو مقدر لي أن أكون. |
| Seninle eve çıkmak burada seninle olmak ve Noel'i birlikte geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الإنتقال للعيش معك، وأن أكون معك، وأقضي عيد المولد المسيحي معك هنا. |
| Yalnızca arkadaşlarımla takılmak ve normal biri olmak istiyorum. | Open Subtitles | أودّ تمضية وقت مع أصدقائي وأن أكون شخصًا طبيعيًّا |
| Tek gerçek şey sen ve sana yakın olmak ve bunun beni korkutmaması için elimden bir şeyin gelmemesi. | Open Subtitles | الشيء الحقيقي هو أنتِ وأن أكون بقربكِ ولا أقدر على فعل أي شيء |
| Ona koca bir Yeniden Doğuş kucaklaması yaşatmak ve annesi olmak istemiştim. | Open Subtitles | كنت أريد أن أعطيه عناقاً كبيراً على طريقة"الولادة الجديدة "وأن أكون أمه. |
| Bu yüzden iyi ekipmanlarımın olmasına çok alışıktım. ve sonra eve döndüm ve kıtada olmayı ve katkıda bulunmayı istediğim için Nairobi Üniversitesi Mühendislik Fakültesine katıldım. | TED | فقد كنت قد اعتَدْتُ على استخدام معدات جيدة، وعندما عدت إلي الوطن والتحقت بكلية الهندسة في جامعة نيروبي، راغباً في أن أساهم وأن أكون في القارة نفسها. |
| Harika bir vücudum olmasını ve uzun olmayı. | Open Subtitles | أتدرين , أريد جسدا مثالي وأن أكون طويلا و ... |
| Herkes gibi olmayı. | Open Subtitles | وأن أكون كسائر الناس |