| Bu türden bir genç olmanın harika yanları var. Kendinize büyümek ve oynamak için izin verebiliyor ve çocuk olup bir şeyler başarıyorsunuz. | TED | وثمة أمر رائع يحيط بذلك الشكل من الشباب عندما تسمح لنفسك بالنمو واللعب وأن تكون مزعجا وتنجز أشياء |
| Bence benim yerimde olmanın ne demek olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | لا أظن أنك تعرف كيف هو الأمر بالنسبة لي وأن تكون في مكاني |
| Orada olmanın, insanların aradığı mucize olmanın verdiği duygu. | Open Subtitles | الحماس المرافق لأن تكون في الخارج وأن تكون المعجزة التي يطمح إليها الناس |
| Sosyal becerilerle: Arkadaş edinme, anlaşmazlıkları çözme, cana yakın ve kibar olmak. | TED | حسنا، هناك المهارات الاجتماعية: صنع الأصدقاء، حل الصراعات، وأن تكون لطيفا ومهذبا. |
| Daha çok masumlar. Sadece beni tanımak için... Sadece arkadaşım olmak için. | Open Subtitles | يكفي أن تعرفني وأن تكون صديقي إن ظن أنّ أحدهم يعرفني؛ يقتله |
| Nefretin ve unutulmanın nasıl bir his olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تدرك معنى الشعور بالضعف وأن تكون مكروهًا |
| Nefretin ve unutulmanın nasıl bir his olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تدرك معنى الشعور بالضعف وأن تكون مكروهًا |
| Benim yerimde olmanın nasıl olduğunu mu bilmek istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد أن تعرف ماهية شعوري وأن تكون في مكاني؟ |
| Bir kız uğruna deli olmanın ne demek olduğunu bilirim. | Open Subtitles | أعرف ما مدى روعة أن تملك فتاة وأن تكون غارقاً في حبّها. |
| İçici olmakla alkolik olmanın arasında ki.. ...çizgi de durabilir misin? | Open Subtitles | هل تعرف الخط الفاصل بين أن تكون سكيراً وأن تكون مدمن كحول؟ |
| Araştırmalar bize, açık olmanın aynı zamanda doktorlara da yardımcı olduğunu gösteriyor, daha açık hasta kayıtları alıyorlar, tıbbi hataları konuşmaya istekli olmak, güveni artırıyor, sağlık sonuçlarını geliştiriyor ve yanlış tedaviyi azaltıyor. | TED | أثبتت البحوث بأن الشفافية ساعدت الأطباء أيضًا، حينما تمتلك سجلًا طبيًا علنيًا، وأن تكون مستعد للتحدث عن الأخطاء الطبية سيزيد ذلك من ثقة المرضى، ويحسن النتائج الصحية، ويقلل من الإهمال. |
| Hepimiz bir dışlanmış olmanın ne demek olduğunu ve var olduğumuz için nefret edildiğimizi biliyoruz. Bu yüzden de beraberken artık korkmuyoruz. | TED | جميعنا يعرف شعور أن تكون منبوذًا وأن تكون مكروهًا لمجرد وجودك في الحياة، ولذا أثناء تواجدنا معًا على خادم اللعبة، يتلاشى لدينا الشعور بالخوف. |
| Avukat değilsin ve bir avukatlık şirketinde ortak olmanın şirket içinde ve dışında bir anlamı var. | Open Subtitles | ، إنكِ لستِ بمحاميّة ...وأن تكون لكي الشراكة بشركةِ مُحاماة ، يعني شيئًا كبيرًا ، بداخلِ الشركة وخارجها |
| ve bu derslerin dünyayla paylaşılması sorumluluğunun farkında olmak. | TED | وأن تكون مدرك السؤولية لتشارك ما تعلمته مع العالم. |
| Ancak taraflı olmak ve sahte olmak arasında fark var. | TED | هناك فارق، على كل، بين أن تكون منحازا وأن تكون مزيفا. |
| sadece beni tanımak için... sadece arkadaşım olmak için. Şayet birisi beni tanıdığını düşünüyorsa o ölmüştür. | Open Subtitles | يكفي أن تعرفني وأن تكون صديقي إن ظن أنّ أحدهم يعرفني؛ يقتله |