ويكيبيديا

    "وأن تكون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olmanın
        
    • olmak
        
    • ve unutulmanın
        
    Bu türden bir genç olmanın harika yanları var. Kendinize büyümek ve oynamak için izin verebiliyor ve çocuk olup bir şeyler başarıyorsunuz. TED وثمة أمر رائع يحيط بذلك الشكل من الشباب عندما تسمح لنفسك بالنمو واللعب وأن تكون مزعجا وتنجز أشياء
    Bence benim yerimde olmanın ne demek olduğunu bilmiyorsun. Open Subtitles لا أظن أنك تعرف كيف هو الأمر بالنسبة لي وأن تكون في مكاني
    Orada olmanın, insanların aradığı mucize olmanın verdiği duygu. Open Subtitles الحماس المرافق لأن تكون في الخارج وأن تكون المعجزة التي يطمح إليها الناس
    Sosyal becerilerle: Arkadaş edinme, anlaşmazlıkları çözme, cana yakın ve kibar olmak. TED حسنا، هناك المهارات الاجتماعية: صنع الأصدقاء، حل الصراعات، وأن تكون لطيفا ومهذبا.
    Daha çok masumlar. Sadece beni tanımak için... Sadece arkadaşım olmak için. Open Subtitles يكفي أن تعرفني وأن تكون صديقي إن ظن أنّ أحدهم يعرفني؛ يقتله
    Nefretin ve unutulmanın nasıl bir his olduğunu bilmiyorsun. Open Subtitles أنت لا تدرك معنى الشعور بالضعف وأن تكون مكروهًا
    Nefretin ve unutulmanın nasıl bir his olduğunu bilmiyorsun. Open Subtitles أنت لا تدرك معنى الشعور بالضعف وأن تكون مكروهًا
    Benim yerimde olmanın nasıl olduğunu mu bilmek istiyorsun? Open Subtitles أتريد أن تعرف ماهية شعوري وأن تكون في مكاني؟
    Bir kız uğruna deli olmanın ne demek olduğunu bilirim. Open Subtitles أعرف ما مدى روعة أن تملك فتاة وأن تكون غارقاً في حبّها.
    İçici olmakla alkolik olmanın arasında ki.. ...çizgi de durabilir misin? Open Subtitles هل تعرف الخط الفاصل بين أن تكون سكيراً وأن تكون مدمن كحول؟
    Araştırmalar bize, açık olmanın aynı zamanda doktorlara da yardımcı olduğunu gösteriyor, daha açık hasta kayıtları alıyorlar, tıbbi hataları konuşmaya istekli olmak, güveni artırıyor, sağlık sonuçlarını geliştiriyor ve yanlış tedaviyi azaltıyor. TED أثبتت البحوث بأن الشفافية ساعدت الأطباء أيضًا، حينما تمتلك سجلًا طبيًا علنيًا، وأن تكون مستعد للتحدث عن الأخطاء الطبية سيزيد ذلك من ثقة المرضى، ويحسن النتائج الصحية، ويقلل من الإهمال.
    Hepimiz bir dışlanmış olmanın ne demek olduğunu ve var olduğumuz için nefret edildiğimizi biliyoruz. Bu yüzden de beraberken artık korkmuyoruz. TED جميعنا يعرف شعور أن تكون منبوذًا وأن تكون مكروهًا لمجرد وجودك في الحياة، ولذا أثناء تواجدنا معًا على خادم اللعبة، يتلاشى لدينا الشعور بالخوف.
    Avukat değilsin ve bir avukatlık şirketinde ortak olmanın şirket içinde ve dışında bir anlamı var. Open Subtitles ، إنكِ لستِ بمحاميّة ...وأن تكون لكي الشراكة بشركةِ مُحاماة ، يعني شيئًا كبيرًا ، بداخلِ الشركة وخارجها
    ve bu derslerin dünyayla paylaşılması sorumluluğunun farkında olmak. TED وأن تكون مدرك السؤولية لتشارك ما تعلمته مع العالم.
    Ancak taraflı olmak ve sahte olmak arasında fark var. TED هناك فارق، على كل، بين أن تكون منحازا وأن تكون مزيفا.
    sadece beni tanımak için... sadece arkadaşım olmak için. Şayet birisi beni tanıdığını düşünüyorsa o ölmüştür. Open Subtitles يكفي أن تعرفني وأن تكون صديقي إن ظن أنّ أحدهم يعرفني؛ يقتله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد