Bunların ilki ve en önemlisi, onu üreten desenin kendisi. | TED | أول هذه الأنماط وأهمها يكمن في النمط الذي يولده هذا المثلث : |
Onun bütün sürprizlerini bilirim. Aralarında en önemlisi de seni önemsemediğidir. | Open Subtitles | أعلم بشأن كل مفاجآتها، وأهمها أنها لا تكترث لأمرك. |
Bunlardan en önemlisi eylemsizlik ya da harekete karşı gelmedir. Sonuçta, | TED | وأهمها القصور الذاتي او مُقاومة الحركة. لذا يتضح لنا ، |
en önemlisi de özel yaşam eksikliği. | Open Subtitles | وأهمها هو انعدام الخصوصية بشكل مقلق |
Bunların en önemlisi insan haklarının suistimal edilmesiydi. | Open Subtitles | أولها وأهمها كانت إنتهاك حقوق الإنسان. |
Bunların en önemlisi insan haklarının suistimal edilmesiydi. | Open Subtitles | أولها وأهمها كانت إنتهاك حقوق الإنسان. |