| Keşke olanları geri alabilsem, başka bir karar verirdim. | Open Subtitles | أتمنى لو أستطيع سحب ما قلت واتخاذ قرار آخر |
| Genel olarak ülkeler mülteci tanımında uzlaşmış olmakla beraber her ülke iltica isteklerini değerlendirmek ve başvuranların mülteci statüsünü alıp almayacaklarını kendileri karar vermekle sorumludur. | TED | في حين أن جميع البلدان تتفق معاً على تعريف موحد للاجئ، فإن كل بلد لوحدها مسؤولة عن مراجعة طلبات اللجوء واتخاذ قرار إن كان مقدمي الطلبات ستتم الموافقة عليهم ومنحهم صفة اللجوء. |
| Ama zamanı geldiğinde... ..birbirinize güvenip, birlikte karar vermeniz gerekir. | Open Subtitles | لكنيأتيوقت... يجب أن تثقوا ببعضكم واتخاذ قرار معا |
| ...değişim için, affetmek için ne olursa olsun affetmek için karar vermenizi söylüyorum. | Open Subtitles | واتخاذ قرار! إن قرار تغيير، أن يغفر، من أجل أن يغفر. |
| Düşün ve öyle karar ver. | Open Subtitles | التفكير واتخاذ قرار. |