| Temizleyiciden doğru pantolonu aldığına Emin misin? | Open Subtitles | هل انتى واثقه انك احضرتى الثياب الصحيحه من المغسله؟ |
| Teşekkürler, Bayan Blaney, ihtiyacınız olmadığından Emin misiniz? | Open Subtitles | حسنا .. شكرا لك يا مسز بلانى إذا كنت واثقه أنك لست بحاجه لى |
| Aşkım, seni hala istediğinden Emin misin? | Open Subtitles | تحبينه.. هل أنت واثقه أنه لا زال يريدك ؟ بعد كل ذلك.. |
| "Kendine gerçekten güvensiz bir kız bul ve onun üstünde pratik yap." | Open Subtitles | جد فتاه غير واثقه من نفسها وتدرب عليها |
| Sana güveniyorum. Beni yarı yolda bırakmazsın. | Open Subtitles | انا واثقه بكى وواثقه انكى لن تنسينى |
| Bunun için çok zekisin.Kendinden Emin saçmalamayan bir kadınsın. | Open Subtitles | لا, أنت تعرفين نفسك.أنت ذكيه بالنسبه لذلك أنت واثقه, لست امرأه تافهه |
| Gizli bölümü bulacağımızdan Emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ واثقه أننا نستطيع أن نجد هذه المقصوره السريه ؟ |
| O şeyi de yanında götürmek istediğine Emin misin? | Open Subtitles | هل أنت واثقه أنك تريدين تحميل هذا الشئ معك ؟ |
| Bu arada, seks hayatımı ateşleyebileceğinden Emin oldum, çünkü seks makaleleri yazıyordum, becerikliydim, ve sarhoştum. | Open Subtitles | بالوقت الحالي, كنت واثقه اخيراً بأني استطيع ان اسخن حياتي الجنسيه لأني كنت كاتبه للجنس كنت مليئه بالحيل وكنت ثمله جداً |
| Sadece onu yapsan olur mu Emin değilim ama orada başlayabilirsin. | Open Subtitles | ،لست واثقه أنا هذا فقط ما يمكنكِ فعله و لكن يمكننا البدء بهذا |
| Şarap istemediğinden Emin misin? | Open Subtitles | هل أنتى واثقه انكى لاترغبين فى بعض النبيذ؟ |
| Bunların satılmasını istediğine Emin misin | Open Subtitles | لم نحظى بشئٍ كهذا من قبل لكن، أأنتِ واثقه بأن هذا ماتريدين بيعه؟ |
| Bunun doğru olduğundan Emin değilim. Bizden bir şey istiyorlar. | Open Subtitles | لست واثقه ان هذا صحيح انهم يريدون شئ منا |
| Son gün sakso çekmek istediğinden Emin misin, ha? | Open Subtitles | هل أنتى واثقه من التورط معى هذا الأيام الأخيره ؟ |
| İstediğimin bu olduğundan Emin değilim. Sadece sizinle bu konuda konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | لست واثقه إن كان هذا ما أطلبه أردت فقط أن أحدثك بهذا الأمر |
| Bu Obstfeld Yatırım Grubu görünüyor ki çoğunluk hisselerini ele geçirdiğinden oldukça Emin yada daha tekliflerini yapmadılar. | Open Subtitles | يبدو انها واثقه من الحصول على اغلبية الحصص والا لم يعرضوا عليها هذا العرض |
| Emin olun, bunu durdurmak için bazı hazırlıklar yapılıyor. | Open Subtitles | كوني واثقه بأن هناك عمل على قدم وساق لأيقافهم |
| Michael'a pratik yapmak için güvensiz bir kız bulabileceğini söyledin mi? | Open Subtitles | هل اخبرت "مايكل" من ان عليه إيجاد فتاه غير واثقه من نفسها ليتدرب عليها؟ |
| Seni güvensiz gösterir. | Open Subtitles | سيجعلك ذلك تبدين غير واثقه |
| Yönetmen, güzelliğime güveniyorum! | Open Subtitles | أيها المخرج , أنا فعلاً واثقه في جمالي |
| Sana güveniyorum Norman. | Open Subtitles | انا واثقه بك, نورمان. |