Bulmamız gereken sadece bir tane kaldı yani. | Open Subtitles | لذا علينا تتبع واحدة أخرى فقط. |
O saatin benzerinden sadece bir tane daha vardı ve o da Laura'nın dairesinde, öldürülmüş olduğu odanın ta kendisindeydi. | Open Subtitles | ... كانت هناك واحدة أخرى فقط ... (في شقة (لورا تحديداً في الغرفة التي قُتلت فيها |
Tamam, CDC'nin ABD'de buna benzer sadece bir tane kaydı var. | Open Subtitles | حسناً ، لدى مركز السيطرة على الأمراض الآن حالة واحدة أخرى فقط مُسجلة للإصابة بعدوى (لوشين) في الولايات المُتحدة الأمريكية |
Tamam, Sackefendi! bir tane daha. Bara geri dönmeliyiz. | Open Subtitles | حسنا يا ـ ساك ـ واحدة أخرى فقط أريد العودة إلى البار |
Pekâlâ güzel kız, bir tane daha. | Open Subtitles | حسنا، أيتها الفتاة الجميلة، واحدة أخرى فقط. |
bir tane daha, oglum. | Open Subtitles | واحدة أخرى فقط يا بني. |
Hayır, bir tane daha. | Open Subtitles | لا، واحدة أخرى فقط. |
- Verme artık. - Yalnızca bir tane daha. | Open Subtitles | يكفي - واحدة أخرى فقط - |
bir tane daha... | Open Subtitles | واحدة أخرى فقط... . |