| Ancak başlamadan önce bir uyarı, vereceğim bilgiler gerçekten iç karartıcı. | TED | مع ذلك، هناك تحفظ واحد قبل أن أبدأ: بياناتي محبِطة حقًّا. |
| Tamam millet öğle yemeğinden önce bir çekim için zamanımız var. | Open Subtitles | الرجال ما يرام، لدينا الوقت واحد قبل أن نذهب لتناول الغداء، |
| Bir daha seninle konuşmadan önce bir sorum var ama. | Open Subtitles | ولكن لدي سؤال واحد قبل أن لا أكلمك مجدداً |
| O konuda, başlamadan önce bir konuda açık olayım. | Open Subtitles | عن ذلك,دعنا نكون واضحين عن شيء واحد قبل أن يبدأ هذا الامر |
| Ondan önce bir şey diyeceğim benim asil aygırım. | Open Subtitles | هناك أمر واحد قبل أن تفعل ذلك يا فحلي الملك |
| Daniel, bunu yapmadan önce bir şeyi düşün. | Open Subtitles | دانيال ، فكّر فى شئ واحد قبل أن تفعل |
| Fakat gitmeden önce bir şeyi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | . لكن أحتاج معرفة شئ واحد قبل أن أذهب |
| Paracıklarınla banyo yapmadan önce bir şey daha var. | Open Subtitles | شىء واحد قبل أن تمرح بأموالك الجديدة |
| Şimdi, ölmeden önce bir şey daha yapacaksın. | Open Subtitles | الآن، أنت ستقوم بشيء واحد قبل أن تقوم |
| Gitmeden önce bir şey daha var. | Open Subtitles | بقي شيءٌ واحد قبل أن أذهب |
| Umarım Cordelia'yı bulmadan önce bir tane daha görmezsin çünkü ona bir şey olursa, yani kötü bir şey ben de bir aydınlanma yaşayabilirim. | Open Subtitles | آمل ألا يكون عندك واحد قبل أن نجد (كورديليا) لأنه لو حدث شىء لها ربما فقط سيكون لدىّ عيد ظهور |
| Toplanmadan önce bir gün. | Open Subtitles | .يوم واحد قبل أن تجمع كل شيء |
| Gitmeden önce bir şey sormak istiyorum. | Open Subtitles | طلب واحد قبل أن تُغادرا. |
| Gitmeden önce bir sorum daha var. | Open Subtitles | سؤال واحد قبل أن أذهب |
| Yemekten önce bir ayak masajı gerek. Gel buraya! | Open Subtitles | مساج أقدام واحد قبل أن نأكل |
| - Çıkmadan önce bir kadeh al. | Open Subtitles | - كأس واحد قبل أن تثملي |
| - Gitmeden önce bir sorum olacak. | Open Subtitles | لى سؤال واحد قبل أن نرحل - ...(سيمون) - |