| sonra devam etti ve bana dönerek dedi ki, "Sen Amerikalısın, | TED | واستمر في الشجب .. ومن ثم استدار نحوي وقال أنت أمريكي |
| Şey, eğer hayalet görürseniz merhaba deyip dersinize devam edin. | Open Subtitles | إذا رأيت شبحا قل له : مرحبا واستمر في دراستك |
| Günlük olarak farkındalık eğitimlerini yapmaya devam etti. | TED | واستمر في ممارسة التمارين، بصورة يومية. |
| Yani kaç ve kaçmaya devam et ve bir otobüs bileti al, kaybol. | Open Subtitles | حسنا اركض، واستمر في الركض واشتري لنفسك تذكرة حافلة واختفي |
| Ama Stalin tepki vermedi. Yanındakiyle konuşmaya devam etti. | Open Subtitles | لكن ستالين لم يبد أي رد فعل واستمر في التحدث مع من يجاوره |
| Kafana takma hiç. Sakin ol ve ilerlemeye devam et. | Open Subtitles | لا تقلق حيال الأمر ابقَ هادئاً، واستمر في التحرّك |
| Denemeye devam etmiş azim ve kararlılıkla ayaklarını... çırpmış ve sütü tereyağına çevirmiş. | Open Subtitles | واستمر في محاولته مع المثابرة والجهد وهو عاقد العزم على النجاة واستطاع المرور من هذا الكريم |
| Geri dön ve tekrar dene... benimle telefonda konuşmaya devam et... | Open Subtitles | استدير في الامام وحاول مرة اخرى واستمر في الحديث معي على الهاتف |
| Bak, hapse giderim ve çetemi oradan yönetmeye devam ederim. | Open Subtitles | أتري , اذا ذهبت أنا الي السجن واستمر في ادارة فريقي |
| Dünün gazetesi gibi kaldırıp atılmaktan... Hayatına devam ederken bundan başka bir şey düşünememekten... | Open Subtitles | رماكِ كصحيفة الأمس واستمر في حياته دون تردد |
| Ve o aramaları yapmaya devam edin. Dün olanlardan birisi sorumlu. Bir isim istiyorum. | Open Subtitles | واستمر في إجراء تلك الاتصالات شخص كان مسؤول عن ما حدث بالأمس ، أريد إسما |
| Tekneni çalıştır, yelkenleri aç ve yoluna devam et. | Open Subtitles | الآن ، شغل محرك مركبك وابدء في الإبحار ، واستمر في الذهاب |
| Yeni kimyasallar, çok yoğun kullanıldı ve kullanım artmaya devam etti. | Open Subtitles | ومواد كيميائية جديدة وكثافة الاستخدام، واستمر في الارتفاع. |
| Derslerine devam et ve denemekten vazgeçme. | Open Subtitles | فقط استمر في أخذ دروسك واستمر في المحاولة. |
| Sadece katlanabilir kanatları bükün ve yolunuza devam edin. | TED | فقط اطو الجناحين واستمر في التحرك. |
| İleri geri gitmeye devam etti. | TED | واستمر في المشي جيئةً وذهاباً. |
| Burada Tanrı'yı oynamaya devam et. | Open Subtitles | اجلس هنا واستمر في لعبك... أنا ذاهبة إلي البيت. |
| Bay Bush orada öylece oturup çocuklarla "Sevgili Keçim" hikayesini okumaya devam etti. | Open Subtitles | وهكذا قبع مستر بوش في مكانه واستمر في قراءته لــ "للمعزة المدللة"ّ |
| Sadece yanaklarımdan öptü ve öpmeye devam etti. | Open Subtitles | فقط قبلني على خدي واستمر في تقبيلي |
| Seni öldürürdüm. Yasını tutar ve hayatıma devam ederdim. | Open Subtitles | كنت سأقتلك, وأحزن عليك واستمر في حياتي |