aşık olduğum için çok güzeldi. - Ben de. | Open Subtitles | كانت جميلة لأنني كنت واقعة في الحب أنا أيضا |
Aşıktı ama aşık olduğu adam deli çıktı onu terk etti. | Open Subtitles | و كانت واقعة في الحب و لكن حبيبها كان مخبول . و قد هجرها |
Çok aşık olduğunuz için bir gün gibi mi geliyor? | Open Subtitles | تعنين أنك تشعرين و كأنه يوماً واحد لأنك واقعة في الحب ؟ |
Bulacaksın Hilda. Diyeceğim o ki, Gina aşık olabilir ama yine de saçma sapan biri. | Open Subtitles | وحتى بالرغم من أن هذا الأمر قد لايكون مهما فـ جينا قد تكون واقعة في الحب ولكنها لاتزال نفاية |
Hiç Âşık oldunuz mu dedektif? | Open Subtitles | أسبق وكنتِ واقعة في الحب أيّتها المُحققة؟ |
Hayır, hayır. O tehlikede falan değil. O aşık oldu. | Open Subtitles | لا.لا ,إنها ليست في خطر ولكنها واقعة في الحب |
Açıkçası eskiden de aşık olmuştum ama hiç böyle hissetmemiştim. | Open Subtitles | ،بصراحة ،لقد كنت واقعة في الحب من قبل لكني لم أشعر ابدا بمثل هذا الشعور |
Onun beyninden besleniyor ama yine de aşık. | Open Subtitles | هي نوعا ما تتغذى على عقله لكنها واقعة في الحب ليس اقل من ذلك |
Eğer sen olsaydın, aşık olup bir bebeğin olsaydı ve bir daha bebeğin olmayacağını bilseydin... | Open Subtitles | لو كنتِ مكاني وكنت واقعة في الحب وهناك تلك الطفله |
Tamam, aşık değilim ama, söyleyemediğimi düşünelim. | Open Subtitles | حسناً، لنقل أنني لست واقعة في الحب والذي لا أقوله |
Pekâlâ, inancı var. aşık. | Open Subtitles | حسناً , إن لديها إيمان انها واقعة في الحب |
Seni bu kadar aşık görmeme sevindim, Katherine. Seni kim suçlayabilir? | Open Subtitles | أنا فقط سعيدة لرؤيتك واقعة في الحب , من يستطيع لومك ؟ |
İnancı var ve aşık. | Open Subtitles | حسناً لديها إيمان , وإنها واقعة في الحب. |
Aşka inanmamanın gerçek sebebi daha önce aşık olman ve bundan canının yanması. | Open Subtitles | إذا كنتِ لا تؤمنين بالحب هذا لأنكِ كنتِ واقعة في الحب و قد جُرحتِ. |
Aşka inanmamanın gerçek sebebi daha önce aşık olman ve bundan canının yanması. | Open Subtitles | إذا كنتِ لا تؤمنين بالحب هذا لأنكِ كنتِ واقعة في الحب و قد جُرحتِ. |
Bana deli gibi aşık olduğunu fark edeceksin. | Open Subtitles | عندما تدركين ذلك انك واقعة في الحب معي بجنون |
O sırada da karısı en yakın arkadaşına aşık olmuş. | Open Subtitles | وفي تلك الأثناء، كانت زوجته واقعة في الحب مع أفضل صديق له |
Nasıl yani, kadın başka birine aşık ve Allen'ı ortadan kaldırmak mı istedi? | Open Subtitles | ماذا؟ هي واقعة في الحب وتريد الين خارج كل هذا |
Senin de ağzından zorla laf çıkıyor. Âşık mı oldun yoksa? Her boka sırıtıyorsun. | Open Subtitles | الكلام يصعب إخراجه من فمك كما يبدو أنك واقعة في الحب |
Aslında, Young Ja gizliden In Jong'a Âşık olmuştu. | Open Subtitles | في الحقيقة، إنها يونغ جا واقعة في الحب مع ايل جونغ |
Birine aşığım ama onun, benim varlığımdan haberi yok. | Open Subtitles | أنا واقعة في الحب مع شخص ما ولكنه لا يعلم بوجودي دوج ، دوج |
İki kardeşe de aşıksın. | Open Subtitles | حسنًا , إنك واقعة في الحب مع أخوين |