| 220 ama eğer ayakta yerseniz daha az kalorisi olur. | Open Subtitles | أنها 220، لكن على الآقل إذا تناولتِ هذا وأنتِ واقفة. |
| "Evet. İnekler ayakta uyurlar." | TED | قال نعم .. الا تعلم . ان الابقار تنام وهي واقفة على ارجلها |
| Rolls-Royce ortada yok ama bir ara buraya park edilmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا يوجد رولز، ولكنه يبدو وكأنه متأكد كان هناك واحدة واقفة هنا. |
| O tam önünde duruyor. Ona kendin sormaya ne dersin? | Open Subtitles | أنا واقفة أمامك , ما رأيك لو تقول لى أنت؟ |
| Orada duruyordu, ben çayırlara doğru yürüdüm, o da çevresine bakınıyordu, ondan 60 metre kadar uzaklaştığımda, çayırın ortasında, onu çağırdım. | Open Subtitles | كانت واقفة هناك.وأنا قد مشيت إلى الحقل,وكانت هي تنظر حولها, وعندما بعدت عنها بمسافة 70 ياردة, فى منتصف الحقل, ناديت عليها. |
| Caddenin ortasında dururken hava karanlık ve her yer araba doluydu. | Open Subtitles | واقفة في وسط الطريق كان الظلام دامسا والسيارات في كل مكان |
| Çok tatlısın, hayatım burada ateşin başında, benim sana büyük gelen giysilerimle dikiliyorsun. | Open Subtitles | تبدين رائعة جدا، عزيزتي... واقفة هنا بجانب النار... في روب رجالي كبير جدا. |
| O öldürüldüğü sırada fotoğraf çeken Mary Moorman'ın yanında duruyordum. | Open Subtitles | كنت واقفة بجانب ماري مورمان التي ألتقطت له صورة عندما قتل |
| Bu yüzden başlamadan önce, Lamotrigine, Sertraline ve Reboxetine üreticilerine teşekkür etmek istiyorum çünkü bu basit kimyasallar olmasaydı bugün ayakta duruyor olmazdım. | TED | لذلك قبل أن أبدأ أود أن أشكر صنّاع لاموتريجين و سيترالين و ريبوكسيتين لأنه بدون هذه الأدوية البسيطة لم أكن واقفة اليوم |
| Tuvalete gittiğimde ayakta işiyormuş gibi görünmek için kabinde ayakkabılarımı ters çevirirdim. | TED | عندما كنت أذهب للمرحاض، كنت أضع حذائي مقلوبا للداخل في الحجرة حتى تبدوا كأني أتبول وأنا واقفة |
| Yüksek binalar ayakta dururlar, çünkü çelik iskeletleri vardır ve ormanda koşup zıplamazlar. | TED | البنايات الشاهقة تبقى واقفة لأنها تمتلك هياكل فولاذية ولا تركض أو تقفز حول الغابة. |
| Mesela dışarı park etmiş bir minibüs olduğunu çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | , على سبيل المثال، أعرف أنه الآن هناك شاحنة واقفة بالخارج |
| Tuhaf olan arabasının hala ön tarafta park edili olması. Güzel. | Open Subtitles | الأمر الغريب، أن سيارته ما زالت واقفة في الخارج أمام المكان |
| Genellikle sahibinden 100 feet mesafede park ediliyorlar. | TED | انها عادة ما تكون واقفة على مسافة 100 قدم من ملاكها |
| ayakta duruyordu, o kız caddenin karşı tarafında, tavukçunun yanında. | Open Subtitles | كانت واقفة , تلك الفتاة على جانب الرصيف حيث كان يقف ذلك الجبان كالدجاجة |
| Uyandım ve kendimi sokağımızın en sonundaki köşede dururken buldum. | Open Subtitles | استيقظت و وجدت نفسي واقفة في الزاوية في نهاية شارعُنا. |
| Telefonuma bakmaya geldim ve sen karanlıkta dikiliyorsun. | Open Subtitles | عدت للبحث عن هاتفي وأنت واقفة هنا في الظلام؟ |
| Şurada duruyordum... ve çocuğun annesinin ona "G" harfini söylediğini gördüm. | Open Subtitles | لقد كنت واقفة بالخلف هناك و رأيت أم هذا الطفل تعطيه حرف جي |
| Ama burada durup şunu söylüyorum: Şu anda gemiyi kaçıranlar, ömür boyu kaçıracaklar. | TED | ولكن انا واقفة هنا وأقول ان أولئك الذين يفوتون القارب الآن ، سيفوتونه إلى الأبد. |
| Burada sadece biz varız ve tüm saatler 7:30'da durmuş. | Open Subtitles | احنا الناس الوحيدة اللى موجودة هنا وكل الساعات كمان واقفة |
| Benim bir ofisim var ve şu anda o ofisin ortasında duruyorsun Mary. | Open Subtitles | إلى مكتب آخر في البيت الأبيض. لدي مكتب آخر ماري. وأنت واقفة فيه. |
| New Hampshire'ın oradaki 28. yolda duruyorum. | Open Subtitles | أنا واقفة على الطريق 28. خارج نيوهامبشير |
| - Evet. O zaman ayaktayken öldürülmüş olamaz. | Open Subtitles | نعم, على الرغم من ذلك ربما لم تقتل وهي واقفة |
| Hasta çocukla dikiliyorum şurada, görmüyor musunuz? | Open Subtitles | هل ترين أنني واقفة هنا مع طفلة تتلوّى ألماً ؟ |
| Bu mahallenin caddelerinde resim parçaları görünür, birbirinden soyutlanmış, tek başına duran. | TED | من شوارع الأحياء، فإن الرسم يظهر على شكل قطع، منفصلة عن بعضها البعض، واقفة بمفردها. |
| Tanrının evinde dikilip Şeytan'a şarkı söylemek ha. | Open Subtitles | يالة الجرائة. واقفة في بيت الله وهي تغني موسيقى الشيطان. |