Ancak tıbbi niyet ve amaçlar için, bu öğrenme sürecinde katedilecek hala mesafeler var. | Open Subtitles | ورغم انه مازال امامه طريق طويل للتعلم فإنه بكل المقاييس والأعراف الطبية قد أصبح .. |
Tüm dünyada, çocuk yetiştirmek geniş bir gelen ve övünç kaynağının ötesindedir. | Open Subtitles | تربية الأطفال حول العالم تفاخر بالعادات والأعراف الشتى |
Bu krallığın insanlarına ve egemen olduğumuz diğer topraklar üzerinde yaşayan insanlara; atalarımızın koyduğu kurallar, gelenekler ve yasaların dâhilinde hükmedeceğine dair yemin ediyor musun? | Open Subtitles | هل تقسم بشكل رسمي بإدارة شعب هذه المملكة وممتلكاتها طبقاً للتشريع , والأعراف والقوانين |
Hayır çünkü o insanlar ilerlemenin tek yolunun kurallara ve sosyal detaylara uymak olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | لا، لأن هؤلاء الناس يعتقدون أن الطريقة الوحيدة للتقدم هي باتباع القوانين والأعراف الاجتماعية |
Giymeyi sevdiği renk aslında onunla ilgili olan tek şeydi, çünkü Hindistan'da kendi neslinin çoğu kadınları gibi yaptığı tek faaliyetti, örf ve geleneklerinin dikte ettiğinin ötesinde olmasına hiç izin verilmedi. | TED | وكان لون ردائها المفضل هو الشيء الوحيد الذي يعبر عنها، والشيء الوحيد الذي يمكنها اختياره لأنها مثل أغلب بنات جيلها في الهند، لم يسمح لها بالعيش خارج حدود التقاليد والأعراف. |
Tören eşliğinde Camelot halkına hükmedeceğinize Camelot'un kanunları ile örf ve adetlerine bağlı kalacağınıza yemin ediyor musun? | Open Subtitles | هل تقسمين "على حكم شعب "كاميلوت في الدفاع عن القوانين والأعراف الموضوعة للبلاد ؟ |
Ataerkil yapıyı ve toplumsal normları sorgulayıp durmak yerine, bir adım atmaya karar verdim. | TED | لذلك قررت أن آخذ خطوة، بدلا من مواصلة التشكيك في هذه الأنظمة الأبوية (الذكورية) والأعراف الاجتماعية. |
...adaleti sağlamak ve Camelot halkına... - Evet, yapacağım. | Open Subtitles | ...بالحفاظ على القوانين والأعراف - سأفعل، سأفعل - |
Karanlık gelenek ve adetler galip geldi. | Open Subtitles | العادات والأعراف فازت بالليل. |