| Gördüklerim. Yaşadığım hayatlar. | Open Subtitles | الأمور التي رأيتُها والحيوات التي عشتُها. |
| Yaratabileceği hasar, yok edebileceği hayatlar hiç aklına gelmedi mi? | Open Subtitles | أَولم يخطر ببالكَ الأضرار التي يمكن أن تنتجَ عن ذلك الشيء، والحيوات التي يمكن لها تدميرها؟ |
| Her gün ölüm ile yaşam, parçalanmış hayatlar ve acılı insanlar ile burun buruna geliyorum. | Open Subtitles | كل يوم أتعامل مع الحياة والموت والحيوات المحطمة والقلوب الحزينة |
| Burası, birçok yolun ve hayatların kesiştiği bir yer. | Open Subtitles | انة مكان تتشابك فية العديد من الطرق والحيوات. |
| Burası, birçok yolun ve hayatların kesiştiği bir yer. | Open Subtitles | انة مكان تتشابك فية العديد من الطرق والحيوات. |
| Çocukları düşün, yardım ettiğin hayatlar. | Open Subtitles | فكر في الأولاد والحيوات التي ساعدتها |