| Galiba annen sesleniyor. | Open Subtitles | أعتقِدُ أنني أسمعُ صوتُ إتصالٌ من والدتِك |
| annen kalktığında tiyatroda olduğumu söyler misin? | Open Subtitles | أخبري والدتِك عندما تستيقظ إنني سأكون بالمسرح |
| Peki. Ne annen ne yapıyor? | Open Subtitles | إذاً, ماذا تفعل والدتِك لكسب عيشها؟ |
| Annenin öğrenmesine izin verirsen, bunun ikinize de faydası olabilir. | Open Subtitles | رُبما يُساعدكُم كلاكُما لو أعملتي والدتِك |
| Bu üç adamın hepsi, Annenin cinayetinden hemen önce... hapisten çıktı. Hepsine bir ziyaret borçluyum, | Open Subtitles | كلّ واحد من هؤلاء الثلاثة . كان خارج السجن بوقت مقتل والدتِك ، و سأزور كلّ واحد منهم |
| - Sizin masanıza oturdum, babanın sandalyesine oturdum, Annenin yemeklerinden yedim. | Open Subtitles | - جلستُ هناكَ على الطاولة جالساً على كُرسي والدِك و آكلُ طعامَ والدتِك |
| Sadece bir annen var. | Open Subtitles | تمهل ،فقط شئ واحد لِأجلِ والدتِك. |
| annen beni arabasıyla götürme nezaketini gösterdi. | Open Subtitles | والدتِك دعتني إلى عربتها |
| annen hakkında tartışıyorlardı. | Open Subtitles | كانَ يتجادلان بخصوص والدتِك |
| Asla annen gibi olamayacaksın. | Open Subtitles | لن تكونى مثل والدتِك أبداً. |
| Hey, annen nereye gittiğini söyledi mi? | Open Subtitles | هل أخبرتك والدتِك أين ستذهب؟ |
| - Doğrusu müdafaa ettiğin bir başkasıydı, annen. | Open Subtitles | -الحقيقة أنكِ ... كنتِ تدافعين عن شخص آخر... والدتِك |
| annen çalışıyor muydu? | Open Subtitles | هل والدتِك تعمل؟ |
| Ben - televizyonda Annenin fotoğrafını gördüm ve gözlerime inanamadım- | Open Subtitles | رأيتُ صورة والدتِك في التلفاز ... و ... وبالكاد أمكنني تصديق |
| Olanlardan sonra Annenin yüzüne baktım ve içimde bir şeyler parçalandı sanki. | Open Subtitles | بعد أن... نظرت ألى والدتِك... وشئ بداخلي |