| Önemli olan tek şey, seni emanet edeceğim adamın iyi bir adam olması. | Open Subtitles | والشئ الوحيد الذي يهم هو أن يكون الرجل الذي سأسلمك له رجلاً جيداً |
| ve hatırlayabildiğim tek şey de kafamda bir el bombasının patlaması oldu. | TED | والشئ الوحيد الذي اتذكره هو شعوري أن قنبلة قد اخترقت رأسي. |
| Bakabildiğim tek şey evin bitkisi. | Open Subtitles | والشئ الوحيد الذي أستطيع الاعتناء به هو: النبات المنزلي |
| İnsanlar bunların ikisine de tam fiyat veriyolar ve tek ortak noktaları hiç bir ortak noktalarının olmayışı. | TED | يدفع الناس السعر كاملاً لكلا السيارتين، والشئ الوحيد المشترك بينهما هو أنه لا شئ مشترك بينهما مطلقاً. |
| Senden düşünmeni istediğim tek şey işte bu. | Open Subtitles | والشئ الوحيد الذي أريدك أن تهتم به، هو هذه |
| Bulunan tek şey, bir kelimeymiş. Bir ağaca kazınmış. | Open Subtitles | والشئ الوحيد المتبقى كان كلمة واحدة وجدت محفورة في شجرة |
| Yapmak istediğim tek şey... ömrümün kalanını seninle beraber mutlu bir şekilde geçirmektir. | Open Subtitles | والشئ الوحيد الذي اريد حقا ان افعله ان اقضي بقية حياتي جعلك سعيدة , كما اسعدتني |
| ve beni daha mutlu edebilecek tek şey, senin de, sahip olduğumuz tüm bu güzel şeyleri farketmendir. | Open Subtitles | بلى، والشئ الوحيد الذي سيجعلني .. أكثر سعادة من هذا أن تدركي كم أصبحت حياتنا رائعة |
| Bildiğimiz bir tek şey var; onlar yamyam. | Open Subtitles | والشئ الوحيد الذي نعلمه الان انهم من آكلي لحوم البشر |
| Beni hayatta tutan tek şey, seni düşünmekti. | Open Subtitles | والشئ الوحيد الذى أبقانى على الحياة هو التفكير بك |
| ve bu kadını korkutan tek şey, ilgi merkezinin kendisi olmaması ihtimaliydi. | Open Subtitles | .. والشئ الوحيد الذي أخاف امرأة منهم هو أنها قد لا تكون محطّ أنظار الجميع .. |
| Bu görevde düzgün çalışan tek şey bu ekipti. | Open Subtitles | والشئ الوحيد الذي عمل على نحو جيد في تلك المهمة كان هذا الفريق |
| Juanita'nın dünyası yıkılıyor ve şu anda umrumda olan tek şey zavallı kıza verdiğimiz hasarı düzeltmek. | Open Subtitles | والشئ الوحيد الذي يهمني هو .. معالجة الدمار الذي لحق بتلك الفتاة المسكينة الصغيرة لقد أخذتها لشراء دمية |
| Bizi bir araya getiren tek şey ucuz hamburger sevgisiydi. | Open Subtitles | والشئ الوحيد الذى يجمعنا معا هو حبنا للهبورغر الرخيص |
| ve suçluları yakalamaktan başka çok sevdiği tek şey... | Open Subtitles | والشئ الوحيد الذي يحبه اكثر من اعتقال المجرمين |
| Umursadığım tek şey, senin mutlu ve aşık olman. | Open Subtitles | ..والشئ الوحيد الذى أهتم له .هو أن تكونى سعيدة وواقعه فى الحب |
| ve onsuz yapamayacağı bir şey: bir erkek! | Open Subtitles | والشئ الوحيد الذى لا تستطيع عمله بدون رجل |
| ve önümüzde duran tek engel Girdap'tı. | Open Subtitles | والشئ الوحيد الذى كان عائقا لنا هو الفوتكس |