| Sonra da, umuyordu ki, ezme seansından sonra onun ve benim aramdan bir bebek çıksın ve sonra bebeğin doğumunu ben yapayım. | Open Subtitles | وبعد ذلك، كما نأمل, بـ دورة الضرب. والطفل كان شيضرب. وعليه وبعد ذلك يضرب لي هذا الطفل سوف يخرج من رحم الأم. |
| Hiçbir yere gitmiyorum dediğin kısmı kestik. Eylülde 36 yaşına gireceksin, bebek 36'nda gelecek. | TED | غايل: لقد أزلنا الجزء الذي قلتي فيه أنك لست ذاهبة إلى أي مكان، لأنك ستبلغين الـ 36 من عمرك في سبتمبر والطفل قادم. |
| Annem, babam, Mickey ve bebek. | Open Subtitles | هناك خمسة منّا الآن .. أمي وأبي وميكي والطفل |
| Tıbbi palyaçolar anbean palyaçolar, hemşire ve çocuk arasında bağ kurmaya çalışır. | TED | يعمل المهرجين الطبيون لحظة بلحظة لإنشاء تواصل بين المهرجين، والممرض والأهل والطفل. |
| O adamı ve bebeği ölüm uykusuna yatırmanı istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تمنح هذا الرجل والطفل نوما قذرا |
| Sadece altı aydır ayık olan Caprice'i yanında bebekle içmeye mi gönderdin? | Open Subtitles | تركت كابريس, المتوقفة عن الشرب منذ ستة أشهر تخرج لتشرب والطفل معها؟ |
| Çinliyi ve çocuğu öldür. | Open Subtitles | تأكّد من أن تتخلّص من الرجل الصيني والطفل. |
| Şimdi ailem ve bebek var. | Open Subtitles | الآن حَصلتُ على العائلةِ والطفل الرضيعِ. |
| bebek, buna istediğimiz gibi tepkiler vermiyor. | Open Subtitles | والطفل لا يتحمَل الوضع بالطريقة التي نريدها |
| bebek ve senin için yakınında olmayı çok isterim. | Open Subtitles | أنا أَحبُّ لِكي أكُونَ حول لَك والطفل الرضيع. |
| Onun hormonları çalışıyor ve bebek onun vücudundaydı. | Open Subtitles | هي تُحْصَلُ على الهورموناتِ، والطفل الرضيع في جسمِها. |
| Siz onun kızkardeşinin geleceğini biliyordunuz, yani bebek iyi olacaktı | Open Subtitles | كنت تعلمين أن أختها ستأتي للزيارة والطفل سيكون بخير |
| Yani, doktor iyi olduğunuzu söyledi. Sen ve bebek yani? | Open Subtitles | إذاً الطبيب قال انك بخير , انتِ والطفل ؟ |
| Yani, "3 Akıllı Adam ve bebek İsa"... | Open Subtitles | لا انا اقصد ثلاثة رجال حكماء و والطفل المسيح |
| Sonra yan masada oturan çocuk yediği waffle'ları kustu. "Korkunçtu." | Open Subtitles | والطفل الذي بجانبنا، ترك خلفة بسكويت وافل، لقد كان رائع. |
| Adam, adı Mahmut'tu, ve çocuk,adı Rafi'ydi, gittiler. | TED | الرجل وإسمه محمود والطفل وإسمه رافع غادرا. |
| Peki. Aslına bakarsanız, birinci çocuk doğruyu söylüyor. İki numara yalan söylüyor. | TED | حسناً، في الحقيقة، الطفل الأول يقول الصدق، والطفل الثاني يكذب. |
| Beni ve bebeği reklam malzemesi olarak kullanıyorsun. | Open Subtitles | لقطة اخرى لانك تستغليني انا والطفل كـ دعامة لعملك |
| Hayır, Burada çalışmana izin veremem. Bir bebekle burada ne yapabilirsin? | Open Subtitles | , لا , لا يمكنني أن أتركك تعمل هنا ماذا يمكنك أن تعمل والطفل معك؟ |
| Kadını ve çocuğu bulun. | Open Subtitles | ابحث عن المرأة والطفل سوف يرشدونا الى الحصان الاصلي |
| Yeniden doğacaksın, gerçek olacaksın, kendi baban, kendi annen olacaksın, kendi çocuğun, kendi kusursuzluğun. | Open Subtitles | سيتم ولادتك من جديد, سوف تكون حقيقياً سوف تكون أنت الوالد لنفسك, وأنتَ الأم لنفسك والطفل, والكمال الخاص بك |
| - Ne gibi? - Ona da yardım etmemiz gerek. Ama önceliği bebeğe vermemiz gerek. | Open Subtitles | حاولنا مساعدته لكن، كان أمامنا الأم والطفل الرضيع |
| - Sadece gitmeme izin ver. - Sen ve bebeğin gerçek bir tehlikenin içindesiniz. | Open Subtitles | ـ فقط اسمح لى بالذهاب ـ أنت والطفل الرضيع فى خطر عظيم |
| O ve bebeğinin iyi olması elbette birkaç şiline mal olacak. | Open Subtitles | هي والطفل سوف تدبر أمورها مع القليل من الشلنات منك بالطبع |